İYİLER VARSA UMUT VAR

 

İYİLER VARSA UMUT VAR

Gazze'nin yıkılmış mahallelerine toz bulutları çökmüştü. Başlarının üzerinden geçen füzelerin sesleri, küçücük çocuk yüreklerinin yanında büyükleri de korkutuyordu. İnsanlar ümitlerine tutunmaya çalışıyorlardı.

Harabeye dönmüş evlerin arasındaki bir çadırda yaşayan Adem henüz 11 yaşındaydı. Çocuk yaşına rağmen yaşadıklarından dolayı hızla büyümüştü.

O gün yıkıntıların arasında bulduğu sobayı çadıra getirdi ve sevinçle “Anne, artık üşümeyeceğiz” dedi. Annesi de ümidine eşlik ederek, “evet inşALLAH kara gözlü oğlum” derken hüznünü belli etmemeye çalışıtı.

Akşam sobadan gelen yanan odunun çıtırtı sesleri, dışarıdaki silah seslerini bastırıdı. O kısacık anda kalpleri huzurla dolsa bile Adem kendi dünyasında yaşadıklarına anlam veremiyordu. Geçmişte babası ile savaş filmleri izlerlerdi. Filimlerde güçlü ve silahlı askerler, askerlerle çatışırlardı. Kadınlar ve çocuklara dokunulmaması ile ilgili mesajlar verilirdi.  

İYİLER VARSA UMUT VAR

Bu bir savaş mıydı?

Evet, çünkü her yere bombalar düşüyordu, evler yıkılıyordu. Etrafta ölenler vardı. Onlarda silah yoktu. Üstelik asker de değillerdi.

Çocuk aklıyla “evimizden çıkmadığımız için başladı herşey” diyordu. Çünkü tüm bu olanlar, kendi evlerinde, kendi mahallelerinde yaşarken, birileri gelmiş ve oradan çıkmalarını istemişti.

Çocuklar asker değildi ve savaşmazdı.

Kime, ne yapmışlardı? Tüm ataları bu topraklarda doğmuş büyümüşken, neden şimdi buradan gitmeleri isteniyordu. Peki nereye gideceklerdi? 

İnsanların doğup büyüdüğü yer vatanları değil miydi? Onların da vatanlarında yaşamak istemeleri suç muydu?

Suları yoktu. Yemekleri de... Kardeşleri için su ve yemek sırasına giriyordu ama çoğunda eli boş dönüyordu. Bu çaresizlik ona açlığını unutturuyordu.

Su, yemek insanın yaşamsal hakkı değil miydi? 

Aynı gökyüzü altında insanlar neden beraber yaşayamıyordu?

Halbuki babası: “Sen her zaman iyi ol ki iyiler seni bulsun” derdi. 

Peki iyiler neredeydi? Ve neden gelip onları bulmuyordu? 

Her çocuk gibi babası onun kahramanıydı. Onları seven ve koruyandı. Ne yazık ki, savaşın başlarında uzaktan gelen bir kurşunla öldürülmüştü. Babasını yerde gördüğünde elinde kuru ekmek poşeti vardı. Bu fotograf aklından çıkmıyordu. 

İşte o zamandan beri Adem evin erkeği olmuştu. Annesi ve iki küçük kız kardeşine destek oluyordu. Savaş ortamında canı pahasına her fırsatı değerlendiriyordu.

Yine bir gün “Un geldi! Un geldi!” diye bağıran insanların sesine kulak kesildi. Kendini hızla dışarı attı. Koştu, ön sıralara yerleşti ve bir çuval un almayı başardı. Ağır çuvalı zayıf bacaklarıyla titreye titreye eve kadar getirdi. Yüreği ağzında bekleyen annesi ve endişeli kardeşlerini görünce coşkuyla bağırdı “Geldim anne! Hem de unla geldim. Yak sobayı da ekmek yapalım.”

Annesi “sana da bir şey olacağından korkuyorum, bizim için yaptıklarını görünce şükrediyorum oğlum. Allah sana güç versin” diye dua etti. 

Adem; “Allah ihtiyacı olana ihtiyacını veren değil mi anne, verir tabii” diyerek duasına karşılık verdi.  

Bir somun ekmekle soba başında birlikte oldukları için minik kalplerinde bir ümit ve teslimiyetle o an için mutlu oldular. Âdem, güzel hislerle uykuya daldı. Rüyasında güzel güneşli bir gündeydi, çadırlarından bilmedikleri dillerde konuşan insanların sesleri duyuluyordu. Merakla hemen dışarı çıktılar.  

Herkes birbirine “İyiler geldi!“ diye sesleniyordu.

İYİLER VARSA UMUT VAR

Onlarca tekne vardı kıyıda. Filistin bayrakları dalgalanıyordu. Tüm Gazze şaşkın ama gülen yüzlerle gelen gemilere doğru koşuyordu. Yemek vardı, su vardı ve hastalar için ilaç getirmişlerdi.

Daha da önemlisi;

Onların  sesini duyan varmış meğer, acılarını acı bilen kendi canlarını tehlikeye atan. En fazla biz de ölürüz Kudüs yolunda diyen koca yürekli insanlar. Onlarla aynı fikirde olan tüm dünya insanlarının temsilcisi olarak gelmişler kapılarına.

Baştan beri sığındığı umuduna umut eklenmişti. Gözlerini sevinçle açtı, küçük kalbi heyecandan hızla çarpıyordu.

Rüyası gerçekleşebilir miydi?

İyiler her zaman vardı, var olacak değil miydi?

İyiler varsa, ümit de vardı. 

Ümit oldukça daha yapılacak çok şey vardı.







Her gerçek, heybesinde bir bedel taşır...

İnsanların çoğu, o bedeli ödemek istemediği için gerçeği de reddeder...

Dolasıyla insan, mutlaka yüzleşeceği bedelleri büyütmüş olur...

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. İbretlik bir uyarı.... tüm insanlığa..... Beri taraftan teslimiyetin inanılmaz örneği... iyilik varsa, ümit var, ümit varsa yapılacak çok şey var... soyutta ve somutta. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. İyilik ancak iyilerindir...

    YanıtlaSil
  3. Savaşı bir çocuğun gözünden dinlemek, elimizden gelenin daha da fazlasını yapma isteği uyandırdı.Kaleminize sağlık❤️❤️

    YanıtlaSil
  4. ALLAH en zor anda dahi umudumuzu canlı tutsun. İnşALLAH o rüya gerçek olsun🤲

    YanıtlaSil
  5. Rabbim bizlerede onların iradesinden ve imanından nasip etsin🤲🏻

    YanıtlaSil
  6. İyiler iyi ki var. Umut varsa iyiler iyiler varsa umut var ..cok şükür

    YanıtlaSil
  7. İnsan en ufak acı yaşadığında bile anlaşılmak istiyor. Birisi kötü bir cümle söylediğinde kırıldığının fark edilmesini bekliyor. Oysa bizler uzaktan izlerken o insanların yaşadıklarını sadece bir cümle, tarihi olay hakkında bilgi sahibi olma amacıyla dinleyebiliyoruz. Hayır, o insanların da umutları, sevdikleri, meslekleri, çocukları, yemek istedikleri yemekler vardı. İnsan o acıyı sadece "onlar da bizler gibiydi, farklı bir hayat yaşamıyoruz" diye baktığında hissedebilir. İnşallah hissedenlerden olabiliriz.

    YanıtlaSil
  8. İyiler varsa, ümit de vardı. Elhamdulillah 🌹

    YanıtlaSil
  9. U-mut
    Mut-lu
    Mut-laka

    YanıtlaSil
  10. Ne güzel bir histi okurken bile, insan gerçek olmasını diliyor... "iyiler geldi"✨

    YanıtlaSil
  11. İnsanın okurken yüreği dağlanıyor..
    "İyiler varsa, ümit de var" inşallah iyilerdenizdir biz de..
    Rabbim biran önce savaşın bitmesini nasip etsin🤲🏻

    YanıtlaSil
  12. Özlem Sunarel22 Eylül 2025 01:49

    Teşekkürler Gazze! Bize vazgeçebilir olmana rağmen vazgeçmemeyi öğrettiğin için. Bize gerçekten ümidin ne olduğunu gösterdiğin için. Bize sabrın ve şükrün ne olduğunu gösterdiğin için. İyiler var ve bitmeyecek tam aksine daha da çoğalacak.

    YanıtlaSil
  13. Onların sesini duyan varmış meğer… Duyanlardan duyuranlardan olma ümidi ile 🌿 Adem birden büyüdü ama ümit ve mutuluk ile🤲🏻

    Kaleminize sağlık 🤍

    YanıtlaSil
  14. İyiler varsa umut var
    Yazısını okudum küçük bir çocuğun penceresinden bakmışlar
    Bence çocuk kendinden büyük işler yapıyor fakat içinde bir hüzün ve umut taşıyor inşallah iyiler her zaman galip gelecek ve bu küçücük kalpler huzur bulacak

    YanıtlaSil
  15. Tam 716 gün oldu. Daha öncesi de var elbet. Diller suskun, yürekler suskun. Hayvan hakları savunucuları nerede? Orda hayvanlar ölüyor. İnsan hakları savunucuları nerede? Kadın hakları savunucuları nerede!!!
    Çok az insan var tepkisini ortaya koyan. Az ama öz. Kalpten konuşanlar. Aynı yönde olanlar, aynı yolda buluştular. Rabbim ulaşmalarını nasip etsin. Bu soykırım artık bitsin.
    Rabbimmm, bize bunu göster, lütfen

    YanıtlaSil
  16. İyiler iyi ki var

    YanıtlaSil
  17. Tüm dünya duyana kadar durmak yok. Mücadeleye devam.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder