DENGE
Mehmet uzun
boylu, bakımlı, güler yüzlü, çalışkan delikanlıydı. Yetimhane ve okul
yurtlarında büyümüştü. İnsanlarla samimi ilişkiler kurardı. Okulu bitirdikten
sonra ilk defa işe girmişti. Biraz heyecanlı olsa da ilk günlerden hemen iş
yerinin gözdesi olmayı başarmıştı. Tabi bir başlangıcın eşiğinde iken hayatını
değiştirecek ilişkisini orada yaşayacağından henüz habersizdi.
Aynı bölümde
çalıştığı Serap’la hemen arkadaş olmuştu. Onun deneyimlerinden yararlanıyor ve
ona soru sormaktan çekinmiyordu. O da keyifle yardımcı oluyordu. Sakin bir
yapıya sahip olan Serap, Mehmet’in hareketli ve komik olmasından hoşlanıyordu.
Arkadaşlıkları
ilerledikçe Mehmet, ona karşı farklı duygular beslediğini fark etti. Hislerini
açıklamak için bir akşam yemeğine davet etti. Söyleyeceklerini düşünürken
heyecandan elleri titriyordu. Güç almak için çayından bir yudum aldı,
duygularını itiraf etti. Serap ise tebessüm ile karşılık verdi ve ikisi de
duygularını açıkça ifade ettiler.
Haftalar içinde
artık işe beraber gider hale gelmişlerdi. Sürekli birbirlerine yaptıkları küçük
sürprizler ilişkilerini güzelleştiriyordu. Her şeyi birlikte yapıyor ve doğru
kişiyi bulmanın huzurunu yaşıyorlardı. Birbirlerine” İyi ki hayatımdasın.” derken bunu tüm samimiyetleriyle söylüyorlardı.
Çalıştıkları
şirketin başka şehirlerde de şubesi olduğundan sürekli iş seyahatleri oluyordu.
Bu ayrılıklarda birbirlerini özlüyor ve merak ediyorlardı. Sürpriz insanı olan
Mehmet, ayrı kaldıkları günlerde de Serap'a çiçekler gönderip onu şaşırtıyordu.
Aylar geçmiş ilişkileri Mehmet açısından daha verici hale dönerken, Serap için
aynı şey olmamıştı.
Serap’a karşı
olan ilgisini artık onunla ilgilenmenin ötesinde bir yere götürmeye
çalışıyordu. Mehmet’in pratikliği, enerjisi, çözüm marifeti çok fazlaydı. Bu
becerisi ile Serap’ın iş yoğunluğunu azaltmak için bazen onun işlerini de
yapmaya başlamıştı. Bu şekilde Serap’ın onu daha çok beğeneceğini düşünüyordu.
Hayatı boyunca çektiği sevgi açlığını bir insana nasıl sığdıracağını bilemiyordu,
şaşırmıştı. Serap ise işe gelir gelmez arkadaşlarıyla kahvaltı yapıyor ve
toplantı adı altında sohbetler ediyordu. Çalışma dosyası beğenilirse Serap
kendi yapmış gibi övgüleri alıyordu fakat zıttın da bir şey olduğunda Mehmet'i
kabahatli gösteriyordu. Mehmet ise kendisine kızan sevgilisinden saatlerce özür
dilemek durumunda kalıyordu.
Mehmet'in tüm
dünyası artık Serap olmuştu. Onsuz yaşayamayacağını düşünüyor ve evlilik hayali
kuruyordu. Serap’ın hayalindeki gibi evlilik teklifi yapmış ve düğün
hazırlıklarına başlamıştı. Maddi olarak zorlansa da “Yeter ki o mutlu olsun.” diyordu. Sonunda binlerce liralık borçla
herkesin konuştuğu bir düğünle evlenmişlerdi. Mehmet artık her şey çok daha
güzel olacak diye düşünüyordu.
Bu sırada Serap
kıdem almış ve iş yükü daha ağırlaşmıştı ama Mehmet’in hem işyerinde hem evde
onun yükünü alacağını da biliyordu. Mehmet de düğün borçlarını ödemek için
artık mesailere kalıyordu. Ama eve gelince de çok sevdiği eşi ev işlerini
yetiştiremediği için ona yardım ediyordu. Ne de olsa hayat müşterekti ve Serap
da böyle mutlu oluyordu.
Her geçen gün etrafındaki insanlardan uzaklaşan Mehmet; iş, ev, Serap üçgeninde sıkışmış kalmıştı. Etrafındakilere çok mutluyum diyordu ama içinde büyük öfkeler yaşıyordu...
Bir gün mesaide yine
tek başına kalmıştı Mehmet. O sırada herkesin ailesi ile olan bir programa
yetişmeye çalıştığını görünce kendi evliliğini düşündü. Her ikisi de
çalışıyordu ama mesaiye hep Mehmet kalıyordu. Çünkü abartılı düğün borçlarının
ödenmesi gerekiyordu. Serap, iş çıkışında: “O
kadar çalışıyorum bir gezmeyeyim mi?” diyerek alışveriş merkezlerine,
arkadaş buluşmalarına gidiyordu.
Terazide denge çoğu kez Mehmet’in aleyhine işliyordu.
Mehmet son zamanlarda bunu düşünerek işe gidip gelir hale gelmişti. Bir
gün trafikte ışıkları beklerken bir aracın; öndeki araca ardada korna bastığına
şahit oldu. Çok ısrarcıydı ve kornası da rahatsız edici bir sesteydi. Trafik o
kadar yoğundu ki ilerleyemeden tekrar kırmızı ışık yanıyordu. Korna ise
basılmaya devam ediyordu. En son korna basan aracın önündeki aracın sürücüsü
aşağı inerek araca doğru ilerlemişti. Mehmet’in tam yanındaki araçta duran
sabırsız şoföre” sürekli korna çalarak hatta her seferinde miktarı artırarak
trafiği açacağını mı düşünüyorsun? “diye söylendi. Ne gariptir ki şoför
kornayı kesti. Bir süre sonra kornayla açılmayan trafik açıldı...
Sonra neden buna şahit olmuş olabilirim diye düşündü Mehmet. Belki de o
da kornaya ya da arabanın gazına sonuna kadar basarcasına hareket ediyordu.
Serap için delicesine her şeyi yapmaya çalışıyor ama ilişkilerindeki trafik
yani tıkanıklık açılmıyordu. Belki o da kornaya basmayı kesmeyi deneyebilirdi.
Bu olaylar ile
Mehmet, evliliğin dengesini ne kadar bozduğunu anlamıştı...
İlişkiler
dengede başlar, insanoğlu verdiği yanlış
tepkiler ile bu dengeyi bozar.
Denge
bozulunca, bir domino taşı etkisi oluşturur ve ne varsa yıkılır.
Sınırların
dengeyi; dengenin iyi ilişkiyi getirdiğini anlayacağımız güzel günler
dileğiyle...
Neden,
Sıradışı bir ilmin,
Sıradışı keyiflerin,
Sıradışı ortamın,
Sıradışı ilişkin,
Ya da sıradışılarla ilişkilerin olsun ki?
Neden seninle ilişki kursunlar, sana değer versinler?
Sıradan bedellerle ödemede inatçı bir insanın, neden sıradışı bir yaşamı olsun ki?
doğru yere doğru miktarda bedel ödemek ne kadar kıymetli.... Lakin insanoğlu bedelini aşırılaştırarak iyi yapıyorum zanneder ve aslında kaybettiğini fark etmez. Ya da zıttında hiç bedel ödemez. garip dünya öyle değil mi? yapsan olmuyor yapmazsan olmuyor.... peki bu işin doğrusu ne? DENGE.
YanıtlaSilHavva
YanıtlaSilİlişkiler dengede başlar, değişir, dönüşür .Fakat insanoğlu verdiği yanlış tepkilerle bu dengeyi bozar.
Her şeyde denge çok önemli... Elinize sağlık
YanıtlaSilHer seferinde daha fazla kendinden vermek tüm dengeleri bozuyor. Kaleminize sağlık 🍉😊
YanıtlaSilİnsan iyiniyetle tüm yaşantısını ne kadar bozabiliyormuş. !!! Tüm ilişkilerde yerine koyabilecek çok güzel bir tespit. Teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilİnsan nasılda yanılabiliyormuş, dengeyi kaçırınca😢
YanıtlaSilKaleminize saglik,teması bol olsun insAllah
YanıtlaSilBozulan ilişkiler toparlanabilir, umut vardır...😉
YanıtlaSilİnsanoğlunun kendine verdiği zararı kimse veremiyor.
YanıtlaSilGenelde dengeyi kadınlar bozuyor gibi bi kalıp var zihnimde. Kadın çok fazla yük yüklenip dişilikten uzaklaşıyor, burada bir erkek böyle anlatılmış Mehmeti okurken kendi hallerime yandım🫠
YanıtlaSilDengeli yaşamak konforlu bir hayat verebilir bizlere denemeye sende varmısın?
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌿
İyilik aşırı olduğunda iyilik midir?
YanıtlaSilVe hayat bize işaret verir durur
YanıtlaSilHayatın her alanında en kilit nokta 'denge', ölçü kaçınca her şey birbirine giriyor. Ne güzel bir yazı, kaleminize sağlık 💐
YanıtlaSilAşırılıklardan uzak, dengede kalabilenlerden olabilmek dileği ile..
YanıtlaSilHer ilişki dengede başlar da ne oluyor da dengeler değişiyor?
YanıtlaSilGenelde zannettiklerimiz bizi yanılgıya düşürüyor. Daha fazla yaptıgımızda çözeceğimizi zannettiğimiz şey başımıza daha da büyük problemler açıyor. Yaptıklarımızı göz önünden geçirerek dengeye gelmek mesele..👏🏻👏🏻
YanıtlaSilKoşarak yaklaştığımız insanlar nasıl oluyorda ,bizden koşarak uzaklaşıyorlar.
YanıtlaSilMerve Topaloğlu
YanıtlaSilKaleminize sağlık
İnsan nerede aşırılaştı işte orada denge şaştı. Farkında olmak dileğiyle kaleminize sağlık.
YanıtlaSilHayat bizim Dengeye gelmemizi istiyor… 🌿
YanıtlaSilHer şey aşırılaştığında zarar verir. Denge kaybolunca her yerde kaybolur ,ilişkide, işte, yemekte, gezmede, uykuda .... İnsan denge yakışır, aşırılık ise çirkinlestirir.
YanıtlaSilİyi ki …. Derken çık git boyutuna geçen süreci toparlamak
YanıtlaSil