BEKLEYENLE BEKLETEN

BEKLEYENLE BEKLETEN

Alarmın sesiyle irkilmişti Esra. Tek gözü kapalı telefonunu buldu ve alarmını kapattı. Ekrana bakmasıyla irkilmesi bir oldu. “Eyvahh uçağı kaçıracağım.” Telefonuna baktı, arkadaşı Aydan sekiz cevapsız arama yapmıştı. Hemen Aydan’ı aradı. “Çok özür diliyorum, bekle geliyorum hemen.” Aydan’ın bıkmış ve sinirli sesi “Yine mi yaa? Yeni uyandın tabi! Uçağın kalkmasına 50 dakika var ve senin oradan yola çıkıp gelmen, aracını otoparka koyman ooo yetişemeyeceğiz kesin. Maalesef şu anda başka çarem yok bekliyorum tabi!’’

BEKLEYENLE BEKLETEN

Apar topar evden çıkıp arabasına binip tam gaz yola çıktı Esra. Yol boyu kendi kendine kızıp söylendi durdu. “Akşam yatmayı bilmiyorsun, sabah kalkmayı bilmiyorsun. Tatile çıkacaksın, geç kalıyorsun, uçağını kaçıracaksın! Kız seni orda 1,5 saattir bekliyor. Toparla artık kendini ya.”

Yolda emniyet şeridinden gidip tüm hız sınırları da dahil ihlal ederek, mevcut olan trafiğe takılmayıp 20 dakikada havalimanına yetişti. Koşturmalı bir süreçle ucu ucuna uçağa bindiler.

Esra derin bir ohh çekti ama Aydan hala gergindi. Yol boyunca söylendi durdu. “Bu kaçıncı oldu? Her yere sürekli geç kalıyorsun. Ömrüm seni beklemekle geçti. Şansın her zaman böyle gitmez. Bir gün gerçekten uçağı kaçıracağız o zaman göreceksin”.

Esra'nın her yere geç kalan, vaktinde gitse bile ne yapıp edip bir yere uğrayıp geç kalmayı başaran bir huyu vardı. Etrafındaki yakınlarına geç kalmaları ile ünlüydü. Geç kalmasının yanında bir de kural sevmez, trafikte, iş yerinde, her yerde kurallara uymakta zorlanırdı. Kurallar çiğnenmek içindir diyen, son dakikaların insanıydı.

Aydan ise hiçbir yere kesinlikle geç kalmayan, hatta erken gidip bekleyen, kuralları seven ve kurallara uyan dakik biriydi. Tam bir görev insanıydı.

BEKLEYENLE BEKLETEN

Arkadaşlıkları çocukluk yıllarından başlıyordu. Zaman zaman Esra’nın hayatına yeni insanlar girip çıkmıştı. Hiçbir zaman da Aydan ile kopmamışlardı. Birbirlerinin zıddı, bir o kadar da birbirlerini tamamlayan iki karakterlerdi.

Taban tabana zıt bu iki karakter zaman zaman tartışıyor araya mesafeler girebiliyordu. Çocukluk arkadaşlığının verdiği duyguyla tekrar bir araya geliyorlardı.

Esra’nın bu kural tanımaz halleri hayatını da çok zorlaştırıyordu. İş yerinde de sürekli geç kaldığından dolayı sorunlar yaşıyordu. Bir gün Aydan ona bir seminerden bahsetti. Kendisi katıldığı seminerden çok etkilenmişti. Esra’nın da bunları dinlemesini ve öğrenmesini çok istiyordu. Sonunda bir şekilde Aydan onu ikna edebildi. İkisi beraber seminere gittiler. ‘İnsan tanıma sanatı’ ana başlığında bir seminerdi. Esra da seminerden çıktıktan sonra çok etkilendiğini ve şaşırdığını anlattı.  Doğuştan gelen huylarını, farklılıklarının sebeplerini ve bu farklılıkları öğrenince insanların birbirini geliştirebildiğini öğrendiler. Aynı zamanda anlaşmazlıklar, düğüm olmuş iliklilere ve tartışmalara ceplerinde çözümlerle döndüler.

Hayatında sorunlarına sebep olan huylarını ve eksik taraflarını öğrenmeleri onlara çok iyi geldi. Mizacından kaynaklı alışkanlıklarını öğrenmek onları etkiledi.

Seminerden bir süre sonra yeni bir tatil planı yaptılar. Tatile çıkacakları sabah Esra Aydan’ı havalimanındayken aradı. Kıkır kıkır sesiyle “Seni bekliyorum hadi amaaa :)”

BEKLEYENLE BEKLETEN

Böyle bir dönüşümü görmek ne güzeldi… Yıllardır değişmeyen sonuçlar nasıl da toparlanmıştı.

İnsan hayatı bilmeden, öğrenmeden de yaşayabilir ya da her geçen gün farkındalığını arttırıp gelişerek de yaşayabilir.

Öğrenmeyi tercih edenler her zaman kazanan tarafta olurlar. Öğrenmeye gerek duymayanlar ise bir yerde takılıp kalır, ilerlemekte zorlanırlar.

Aydan ve arkadaşı artık sadece birlikte tatile çıkmayacaklardı. Onlar, dünlerinden daha iyi olan bugünleri ile mutlu, yarın yeni öğreneceklerinin peşine düştükleri bir yolun başındaydılar.

 



Her gerçek, heybesinde bir bedel taşır...

İnsanların çoğu, o bedeli ödemek istemediği için gerçeği de reddeder...

Dolasıyla insan, mutlaka yüzleşeceği bedelleri büyütmüş olur...

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. İnsan hayatı bilmeden, öğrenmeden de yaşayabilir ya da her geçen gün farkındalığını arttırıp gelişerek de yaşayabilir... Çok güzel bir cümle... Seç bakalım sen hangi şekilde yaşayacaksın...?

    YanıtlaSil
  2. Kendimize kareketer eklemek ne kadar güzel.

    YanıtlaSil
  3. Herkesin hayatin da bir ESRA vardır 😉🥰

    YanıtlaSil
  4. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  5. İnsan tanıma sanatları ❤️

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  7. Öğrenmeyi tercih edenler her zaman kazanır 😊

    YanıtlaSil
  8. Dünününden daha iyi olma hedefini koyarak, bugünleri ile mutlu insanlardan olamayı umut ediyorum... Çok anlamlı bir yazı olmuş... Teşekkürler

    YanıtlaSil
  9. İnsanı kıymetli yapan yönü, öğrenebiliyor olması..🌸

    YanıtlaSil
  10. faydalı bir seminer gerçekten insan neyi neden yaptığını anlayınca o nedeni daha kolay değiştirebiliyor

    YanıtlaSil
  11. Etrafımız Aydan ve Esra gibilerle dolu. Hatta bazılarımız Aydan bazılarımız Esra :) dünümüzden daha iyi olacak yarınlar ümidiyle…

    YanıtlaSil
  12. Ben Esra’yı o kadar iyi anlıyorum ki:)
    Çok şükür Aydan’ı da anladım seminerler sayesinde:)

    YanıtlaSil
  13. İnsanın kendini tanıması her geçen daha iyi olması için çok önemli bir başlangıç

    YanıtlaSil

Yorum Gönder