AZIN SIRRI BEREKETİNDE
“Evdeki işler bitince çarşıya alışverişe gidelim.” dedi eşim. Son zamanlarda pek çıkmıyordum alışverişe, işten çıkınca mali olarak biraz zorlanmaya başlamıştık. Eşim de her maddi sıkışıklığımızı benim işten çıkmama bağlardı. Ben ise evde olup çocuklarımla ve onunla daha çok ilgilenmeyi istiyordum. Çok anlam veremesem de “Azın bereketi vardır merak etme her şey düzelecek” derdim. O da “Olmayan şeyler nasıl bereketlenir Zehra? Biraz abartıyorsun.” derdi. Alışveriş yaparken tezgâhtar, “Allah bereketini artırsın abla.” dediğinde ise eşim bana “Al işte herkes aynı kafada.” diye mırıldandı.
Bu bereketin gerçekliğini iliklerime kadar hissediyordum ama bunu ona nasıl anlatabilirim diye düşünürken eskiler düştü aklıma. Eskiden anneannelerimiz, annelerimiz evde yemek, kek pişirdiğinde; küçük bir tabak da olsa komşuya gönderirdi. Bir dilim kek, bir tas çorba yetmeyecekmiş ya da doyurmaz ki gibi düşünülürdü, “Anne bu kime yetecek? Onlar çok kalabalık.” derdik. Anneler de “Olsun kızım sen götür bak nasıl yetecek.” derdi. Onun bir sırrı vardı. Sofrada ne olursa olsun mutlaka komşusuyla paylaşırdı. Derdi ki “Evladım azı paylaşınca çoğalır, bereketlenir. Gerçek zenginlik ne kadarına sahip olduğun değil, ne kadarını paylaşabildiğindir.” Hakikaten de öyle olurdu. Komşuya tabak giden evlerin bir tepsi böreği, bir tencere aşı, iki tas yoğurdu yiyeni bol da olsa bitmezdi bir türlü.
Sonra o zamanlar geçti, o anneler gitti, o komşuluklar
bitti… Öyle bir zamana denk geldik ki bırakın paylaşabilmeyi, insanın kendisine
verilmiş olana razı olamadığı günler geldi.
Arabası varsa daha iyisi…
Evi varsa daha büyüğü…
Parası varsa daha fazlası…
Kız arkadaşı en güzeli olsun.
İnsan hep fazlasını isterken aslında bereketin azda olduğunu
farkındalığını kaybetmeye başladı.
İnsan azla yetinemiyor hep daha fazlası olsun istiyor ya,
hayat da ona inat eder gibi vermedikçe vermiyor. Aslında inadından değil,
garezinden hiç değil… İnsan bu açgözlülüğüyle doyarsa daha iflah olmaz diye
kolluyor insanı da, insan ya kıymet bilmiyor…
Hal böyle olunca da bereket, avcıyı görmüş av gibi
uzaklaşıyor. Çünkü bereketin davetçisi payına düşene düşürene şükürler
teşekkürler, düşmemişine de payından pay verebilmektir.
Eskiden sofralarda yemek azdı belki ama bereket çoktu.
Büyükler, sofraya oturmadan önce “Allah ne verdiyse” der, ekmek yere düşse,
öpülür başa konurdu Çünkü ekmeğin bereket olduğuna inanılırdı.
Şimdilerde bolluk çok, ama bereket yok diyoruz. Onun sırrı
aslında şükür, teşekkür ve az da olsa paylaşabilmek değil miydi?
O sırada radyodan yükselen ses imdadına yetişti. “Yardım tırlarının birer ikişer girmeye başladığı kıyı şehrinde bayram telaşı devam ederken, bir avuç insanın ardından çokları sokaklara dökülüyordu.”
Bir hışımla eşine döndü. “Tam da bu işte… Payına razı bir
avuç insan, bir avuç kalmıyor. Hiç gitmediği belki de görmediği topraklarda kök
salıyor…”
Bir kek veya bir aylık maaş anlatmaya yetmemişti ama bir
radyo haberi yetmişti eşine bereketin sırrını anlatmaya. Payına razı olanın
ikramı, elindeki azın şenlenmesiymiş meğer…
Her gerçek, heybesinde bir bedel taşır...
İnsanların çoğu, o bedeli ödemek istemediği için gerçeği de reddeder...
Dolasıyla insan, mutlaka yüzleşeceği bedelleri büyütmüş olur...
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
Bereketi bir anlasa insan, belkide en çıkmaz işlerin nasıl çözüldüğünü anlayacak.
YanıtlaSilBir bardak suyun bir damlasının bile ne kadar lezzetli olduğunun farkına varacak
Gerçekten bereketi matematik hesapla anlayamıyorsun…
YanıtlaSilMiktarın fazlası daha iyi olacanı bir anlamına yoktur , önemli mesele temastır.
YanıtlaSilDaha iyi araba, daha büyük ev ... Bitmeyen dahalar... Yazınız insana nasıl bir yanılgının içinde olduğunu hissettiriyor. Elinize sağlık
YanıtlaSil