ZEHRA ÖĞRETMEN – 2

ZEHRA ÖĞRETMEN – 2

‘’Süt kokusu’’

Zehra öğretmen, aklında dönen düşüncelere ilaç olacağına inanarak Zeliha teyze ile birlikte eve doğru yöneldi. İnsanları değiştirmek için hep bir sihirli değnek gerekir zannediyordu. Şimdi ise Zeliha teyze yeni bir kapı açmıştı.

Daha önce hiç düşünmemişti bunu, bir insandan potansiyeli olmadığı bir konuda bir şey istendiğinde orada bir hata var demekti. Onun yapamayacağı bir şeyi ondan istemek, sonra da yapamadı diye hem üzülmek hem de ona kızmak haksızlıktı. Hem ona, hem de söyleyene...

“Tıpkı öğrencilerime öğretmediğim bir şeyi sınavda sorup düşük not aldıklarında da onlara kızıp bağırmam gibi…” diye düşündü Zehra.

Zeliha teyze bir yandan sütü kaynatırken konuşmaya başladı:

ZEHRA ÖĞRETMEN – 2

“Bak güzel gızım, ömrümce şunu gördüm, bi bahçede mahsül azaldı diye anlamadan dinlemeden ilacı basmaya benzeyiverir birilerinde gördüğün eksiği gediği eyice anlamadan gelişi güzel düzeltmeye çalışmak. Olmadık iş olur ters teper bütün ettiklerin. Kendi gediğini bilmez de sana söylenir o zaman. E ama haklı da de mi bi yandan? Hiç bilmeyene öğretmek de öyle işte. Yaa, hanım gızım önce insanın kendi öğrenecekmiş meğer, yoğsam öğrettirmiyolarmış onu anladım. Aman ben de koskoca örtmen hanıma neler anlatıyorum, kusura kalma’’

Zeliha teyze sanki Zehra’nın tüm problemlerini biliyor, bir üniversite profesörü gibi konuşuyordu. Köylü bir teyze gerçeğin kendisine sahipti ve bir anda Zehra için en iyi ilişki uzmanından bile daha uzman olmuştu. Zehra’nın önce ona gelen gerçeği kabul etmesi ve öğrenmesi gerekiyordu.

Gerçeği öğretenin öğrencisi olmaktan vazgeçmemek en önemli şeydir insanoğlu için. Öğretmek için önce iyi öğrenen olmak gerek... İyi öğrenmek için de kendi isteğinden çok karşı tarafın neye ihtiyacı olduğunu bilmektir esas olan. Sonra ipin ucunu tutup ilmek ilmek dokumak kalır geriye.

Zeliha teyze de çok haklıydı ve bir süt taşımına kadar anlatıverdi öğretmenin anahtarlarından birini. Bir insan o konuda küçük dahi olsa adım atmakta zorlanıyorsa ondan büyük şeyler beklemek hata olurdu. 

ZEHRA ÖĞRETMEN – 2

Bu hayatta herkese gücü ölçüsünde sorumluluk verilir... Ne fazla ne de eksik... Gücün altındaki yük de, gücünün üstündeki yük de, insana zarar verir... Herkesin imkanı da sorumluluğu da farklıdır...

Orada harcadıkları da, kazandıkları da kendine göredir...

Gerçeklerin, bazen acı olanı…

Bazen de tatlı olanı insana yaklaşır ama onu selamlamasını bilirse insan, onu hoş yaşatır...

Onda yüz güldüren bir şifa vardır…

Gerçek; yayılmaya layık olandır... Şifalı hoş bir koku gibi...

Hem insanın içine hem dışına yaymak iyi gelir...

Tencereden yayılan süt kokusu gibi, hem yapana hem içene şifadır gerçeği öğrenme yolu…



İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…

Eylemleri de bu isteği kovalar...

Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. "Gücün altındaki yük de, gücünün üstündeki yük de, insana zarar verir... Herkesin imkanı da sorumluluğu da farklıdır..."
    Böylelikle de insan, ne aşağılık kompleksine girer ne de kibre düşer.

    Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. İyi öğretmek için iyi öğrenmek gerekir .. ne kadar doğru bir cümle

    YanıtlaSil
  3. O kadar samimi bir yazı olmuş ki kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar problem çözdüğüne bak ne kadar güçlü olduğunu görürsün.

    YanıtlaSil
  5. “Gerçek; yayılmaya layık olandır... Şifalı hoş bir koku gibi...”

    Her bir cümlesi ne kadar güzel ifade edilmiş…
    Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  6. “Gerçek; yayılmaya layık olandır... Şifalı hoş bir koku gibi...”

    Her bir cümlesi ne kadar güzel ifade edilmiş…
    Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  7. Başkasından beklediklerini ölçemeyen insan ömrünü bu istekle ve buna bağlı illüzyonla heba eder. Keşke ilk anlatılanlar ilk anlatıldığında anlaşılsaydı

    YanıtlaSil
  8. Elinize sağlık. Çok güzel ve samimi bir yazı olmuş.Okurken kendini içinde bulduğu bir yazı. İnsana taşıyamayacağı yük vermiyor hayat. Yeter ki gerçeklere yasalarla yaşayıp olayalara bakabilelim.

    YanıtlaSil
  9. Oysakiiii insan bilmediğinden sorumlu değildi ..

    YanıtlaSil
  10. Gerçeklerle yaşamak insanı her zaman dününe göre daha iyi yapıyor.

    YanıtlaSil
  11. Gücün altındaki yük de, gücünün üstündeki yük de, insana zarar verir...
    Hep dengede kalmamızı istiyor hayat bizden :)

    YanıtlaSil
  12. İnsanın en önemli marifetidir kalibrasyon

    YanıtlaSil
  13. Gerçek yayılmaya layık olandır :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder