KÜÇÜK BAŞLAMAK
Burak, mahalleden biraz uzak küçük bir kafede oturmuş, dizüstü bilgisayarının ekranına bakıyordu. İki eliyle kavradığı kahvesi soğumuştu ama bu durumu çok da önemsememişti açıkçası. O bilgisayarının başında gelecek bir maili bekliyordu. Mailin geldiğini duyuran uyarı sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı.
"Sayın…, projenizi inceledik bizim aradığımız stil daha farklı, gelecekteki çalışmalarınızdan bizi haberdar etmeyi unutmayın.”
Okuduğu bu son mesaj daha önce duyduğu her türlü ret cevabından daha fazla canını acıttı. İki yıllık sıkı çalışması, uykusuz geceleri, yatırılan birikimler artık her şey boşunaymış gibi görünüyordu.
Onun girişimi bir hayaldi. Sanatçı olmak isteyenlerin eserlerini doğrudan alıcılara satmalarına yardımcı olan ve aracıları ortadan kaldıran bir platform geliştirmişti. Fikrin piyasayı değiştirebileceğine inanıyordu ancak yatırımcılar bunu piyasa için bir tehdit olarak görmüş olacaklar ki projesine maddi destek sağlamaya yanaşmıyorlardı.
Zihninden yığınla düşünce geçiyordu: "Şimdi ne olacak? Onca zamanı boşa mı harcadım? Belki de artık masa başı bir iş bakmanın zamanı geldi.”
Bu
proje için fon alabileceğine inanıyordu bu yüzden yenilgi canını çok acıttı.
Kafasında sürekli arkadaşlarının “Bak bu çok riskli bir iş.” dediği anne ve
babasının “Oğlum git artık kendine doğru düzgün bir iş bul.” cümleleri
yankılanıyordu. Şu anda başarısız
olduğunu biliyordu ama hayallerinden vazgeçmeye niyeti yoktu.
Günler günleri kovalıyordu, yaşadığı hadisenin üzerinden iki hafta geçmişti. Evet, kolay değildi onun için de bu hayal kırıklığı ile başa çıkmak ancak yeniden toparlamalıydı. Notlarına geri dönerek nerede hata yaptığını bulmaya çalıştı. Belki de yapmak istediği iş çok karmaşıktı. Ya da projeyi tam anlatamamış mıydı? Sürekli notlarını gözden geçiriyor ve nerede hata yaptığını bulmaya çalışıyordu.
Bir akşam, kağıtları karıştırırken, yeni başladığı dönemde aklına gelen fikirleri ufak notlar aldığı defterini buldu. Sayfaları karıştırırken projesinin daha ilk halini yazdığı ve modellediği eskizleri buldu. Nerede hata yaptığını anladı. Anlatımları çok karmaşıktı ve insanları tedirgin etmişti.
“Peki
ya daha basit hale getirsem?” diye mırıldandı kendi kendine.
Asıl önemli olanın platformun kendisi
olmadığını, sanatçıların destek alabilmesi ve ilgi çekici bir şekilde reklamını
yapması gerektiğini fark etti... Projeyi yeniden başlatmaya karar verdi, ancak
şimdi temel işlevselliğe odaklandı. Kullanışlı bir katalog ve kolay ödeme
sistemi.
İlk gün ki heyecanıyla tekrar çalışmaya
başladı. Programlamaya geri döndü, iş planını revize etti ve diğer
girişimcilerden tavsiye aldı. Yatırımcı aramak yerine, kendi parasıyla
platformun minimal bir versiyonunu başlatmaya karar verdi. Üç ay sonra uygulama
hazırdı. Platformu test etmeyi kabul eden on sanatçı buldu. İlk birkaç gün
sinir bozucuydu: Çünkü tekrar büyük bir risk almıştı. Eğer platform
kullanılmazsa yine kaybetmiş olacaktı.
Artık
yenilginin her zaman bir nokta değil, bir virgül olabileceğini biliyordu.
Önemli olan düşünce tekrar ayağa kalkıp, yaşadığından sonuç çıkarabilmek ve
yeniden yeni bilgilerle başlayabilmekti. İnsanın inandığı bir gerçek var ise
onun peşinden gidebilmekti...
Neden,
Sıradışı bir ilmin,
Sıradışı keyiflerin,
Sıradışı ortamın,
Sıradışı ilişkin,
Ya da sıradışılarla ilişkilerin olsun ki?
Neden seninle ilişki kursunlar, sana değer versinler?
Sıradan bedellerle ödemede inatçı bir insanın, neden sıradışı bir yaşamı olsun ki?
Basiti basit görmek insanın yaptığı en büyük hatalardan biri... Elinize sağlık
YanıtlaSilHayatımızda çoğu yerde virgül varken aceleci bir umutsuzluğa kapılarak nokta koymalarımız var. Ne mutlu hayatın noktalama işaretlerini anlayanlara
YanıtlaSilİnsanın tıkandığı zamanlarda motive edici bir yazı olmuş, teşekkürler ☺️
YanıtlaSilBurak çok doğru bir şey yapmış; herkes yanlışından doğru çıkartamaz tebrikler…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık…her son gibi gözüken yer; aslında bir başlangıç…
YanıtlaSilTekrar ayağa kalkmanın, harekete geçmenin önemini bana gösterdiğiniz için teşekkür ederim…
Hayatta her şeyin bir çözümü vardır. Yeter ki insan doğru yerden bakabilmeyi başarsın.
YanıtlaSilİnsanın inandığı bir gerçek var ise onun peşinden gidebilmeli, hedefinden vazgeçmemeli. Yöntemini değiştirebilmeli...
YanıtlaSilbasit düşünmek çok önemliymiş ama basiti yapmak bu kadar zor geldiği için mi karmaşıklaştırıyoruz her şeyi?
YanıtlaSilKüçüktür büyük olan…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık…
"Artık yenilginin her zaman bir nokta değil, bir virgül olabileceğini biliyordu." Tam da orada öğrenip ayağa kalkınca ilerliyor insan. Kaleminize sağlık... Çok güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSil"Artık yenilginin her zaman bir nokta değil, bir virgül olabileceğini biliyordu. Önemli olan düşünce tekrar ayağa kalkıp, yaşadığından sonuç çıkarabilmek ve yeniden yeni bilgilerle başlayabilmekti." :)
YanıtlaSilAza kibir etmeden, bir yerden başlamak…
YanıtlaSilKaleminize sağlık:)
Pes etmemek 🌸
YanıtlaSilTam şuan içinde bulunduğum süreci anlatan bir yazı olmuş. Bu kadar güzel bir tavafuk beni çok mutlu etti. Yazanın ellerine sağlık🤗
YanıtlaSilAzı az görmemek
YanıtlaSilazlar birikir çok olur,küçükler birkir büyük olur...basiti basit görmemek belkide gol yediğimiz yer burasıdır...kaleminize sağlık
YanıtlaSilÖnemli olan; düşünce tekrar ayağa kalkıp, yaşadığından sonuç çıkarabilmektir!
YanıtlaSilHedefe giden yolda, çok küçük bile olsa bir adım atmak fazlaca kıymetli✨ Kaleminize sağlık 👏🏻
YanıtlaSil