Tut İpin Ucunu
Doktorun
odasına girdiğinde omuzları düşmüş, göz altları morarmış, hızlı nefes alıp
veriyordu.
Doktor, kan tahlillerine ve raporlara göz gezdirdi. “Midenizdeki rahatsızlığınızın kaynağı ülser, masum olmayan bir yara sinyaller veriyor. Bir haftadır takip etmenizi rica ettiğimiz tansiyonunuz ise zaman zaman çok yüksek seviyelere çıkmış. Uyku düzeniniz de hiç iç açıcı değil. Anlaşılıyor ki artık bu gidişata bir dur dememiz lazım."
Kaan, içinden bunları büyütüyor olabilir mi diye
düşünse de doktor iç sesini duymuş gibi devam etti.
“Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ancak doktorunuz
olarak sizi düşünmek zorundayım. Hayat tarzınızı değiştirmeniz lazım. Uyku
düzeninizi, beslenmenizi, hayatınızı baştan düzenlemelisiniz. Yoksa bu tablo
ileride daha büyük hastalıklara dönüşebilir. Son birkaç test yapmak istiyorum,
sonra tedavinizi konuşuruz.’’
"Yaa, peki doktor bey." dese de canı
sıkılmıştı. Yeni testler için birkaç gün sonraya randevu oluştururken telefonuna
gelen mesajla irkildi. "Kaan Bey, konuşmak istiyorum. Bugün iş çıkışı sizi
görebilir miyim?" Mesajı gönderen kişi, iş yerinin en önemli
elemanlarından biriydi. Bir anlığına
içini bir huzursuzluk kapladı. "Haydaa, bu da ne demek şimdi?" diye
düşünerek hastane kapısından çıktı.
Akşamüzeri, ofise geldiğinde çalışanı yanına geldi.
“Kaan Bey, size saygım sonsuz ama artık burada devam edemem. Eskiden kaliteli
iş yapardık, ama şimdi ucuz malzemelerle insanlara ne sattığımızı bilmiyoruz.
Benim vicdanım bunu kaldırmıyor."
Kaan ne diyeceğini bilemedi. Doktorun sözleri aklına
geldi. "Vücudun alarm veriyor..."
Şimdi de işletmesi alarm veriyordu. Kaan, gıda firmalarının artan maliyetlerle başa çıkabilmesi için mecburen bazı kalite düşürücü kararlar almak zorunda kaldığını düşünerek iş yerine döndü. Birkaç yıl önce emlakçı Ahmet'le yaptığı o heyecan dolu görüşmeyi hatırladı. O zamanlar işinde büyümek istiyor, rakiplerini geride bırakmayı hedefliyordu. Ahmet, Kaan’a büyük bir fırsattan bahsetmişti. Ona yeni bir dükkan önerisinde bulunmuş, parası yoksa bile kredi çekip borçlanarak bu fırsatı kaçırmamasını söylemişti.
Kaan, o gün Ahmet’in söylediklerini büyük bir
motivasyonla kabul etmiş, ikinci şube için ciddi bir kredi altına girmişti. O
zamandan beri işler eskisi gibi olmamıştı. Eskiden üzerine titrediği ürünler
artık daha ucuz malzemelerle üretiliyordu. Kendi kendine "Biraz kısıp,
toparlanınca eski kaliteye döneriz." diyerek başlamıştı ama bu
"küçük" fedakarlıklar artık işinin temelini sarsıyordu.
Tam bu sırada kapısı çaldı. İçeri giren kişi, en
büyük müşterilerinden biriydi. "Kaan Bey, ben yıllardır sizin ürünlerinizi
tavsiye ettim. Size güveniyordum ama artık içim rahat değil. Müşterilerimizden
şikayetler almaya başladık. Kaliteniz eskisi gibi değil. Bu yüzden sizinle
devam edemeyeceğiz."
Olaylar nasıl bu kadar üst üste geldi anlamamıştı,
neredeyse aynı gün içinde birçok şeyini kaybediyordu. Oysa tüm bunlar olmadan vücudu,
işletmesi, hayatı ona tüm alarmları vermişti. Kaan ise sabah kulak çınlatan alarmlara
yaptığı gibi ertelemeyi veya kapatmayı tercih etmişti.
Hayatının bir yerinde yaptığı bir hatanın başka yerleri
de etkileyeceği hiç aklına gelmezdi. İşyerindeki açgözlülüğünün sağlığında
etkisi olması, sağlığıyla ilgili bir lakaytlığının ticaretinde yanlış bir hamlesine
kapı açması mümkün müydü?
İnsan peşi peşine yaptığı yanlışların sonuçlarıyla
karşılaştığında tıpkı Kaan gibi her şey üstüne üstüne geliyor gibi hisseder. Hayatın
ona verdiği alarmlara rağmen görmekten kaçtığı olayları birbirine düğümlediğini
fark ettiğinde ise yapacak tek bir şey vardır. Vakit bir ipin ucundan tutup o
düğümleri çözme vaktidir…
Milyarlarca insan içinde, ‘bir’ kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını, o ‘bir’ kişiye sorun!
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
İnsan hayatta bir farkındalık ile bir düğüm çözme ile neler başaracağını bilseydi keşke...
YanıtlaSilBizim de erteledikçe düğümlerle doldurduğumuz ne çok kolyemiz var, boynumuza astığımız, düğümleriyle boğazımızı sıkan… kaleminize sağlık.
YanıtlaSilKaleminize sağlık💐
YanıtlaSilHerşeyin herşeyle ilişkili oluşu ve insanın bunu görememiş olması çok güzel anlatılmış.. elinize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilHer şeyin bir anda üst üste gelmediğini, aslında yavaş yavaş alarm vererek geldiğini gösteren güzel bir yazı..
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🪷
Kaleminize sağlık... Şahit olduğum bir olaya çok benzeyen bir öykü oldu. Emeklerinize sağlık :)
YanıtlaSil