HAVALAR NASIL OLURSA OLSUN, SİZİN HAVANIZ İYİ OLSUN

HAVALAR NASIL OLURSA OLSUN, SİZİN HAVANIZ İYİ OLSUN

“Bu uğultu da nerden geliyor? O nasıl bir ses yahu uykumdan uyandım resmen? Ev mi havalandı ne oldu, uçuşa geçtik herhalde?” diyerek gecenin 3’ünde söylene söylene zar zor gözlerini araladı Zeynep. Tam pencereden dışarı neler olduğuna bakacaktı ki bir şimşek çaktı. Telaşla tekrar yatağına girip yorganı kafasına kadar çekti, gök gürültüsünü bekledi. Küçüklüğünden beri gök gürültüsünden çok korkardı çünkü. Şiddetli gök gürültüsü ile birlikte uğultulu rüzgarın yerini sağanak yağmur aldı. Yağmurun başlamasıyla keyfi de yerine geldi. Yağmurlu havalarda uyumayı çok severdi. Sabaha kadar bebekler gibi mışıl mışıl uyudu.

Sabah uyandığında heyecanla bahçeye koştu, derin bir nefes alarak o güzel toprak kokusunu içine çekti. Yağmurdan önceki o basık, bunaltıcı havanın yerini tatlı bir serinlik almıştı. Peki ne oluyordu da bir gün öncesi o kadar bunaltıcı bir hava varken aniden şiddetli rüzgarlar çıkıyor, yağmur yağıyor ve hava rahatlıyordu. Bu döngü neydi ve neden oluşuyordu?

Hemen kahvesini hazırladı ve bilgisayarın başına geçti. Bilmek, öğrenmek, öğrendiği bilgiyi hayatının farklı alanlarında da irdelemek en büyük keyfiydi. Öğrenme iştahıyla başladı yağmuru araştırmaya. Nedir? Nasıl oluşur? Derken asıl baş rolün rüzgar olduğunu öğrendi. Yağmur öncesi o basık havanın alçak basınç olduğunu, yüksek basınçtan alçak basınca bir akım olduğunu ve bu iki basınç arasındaki dengeyi sağlamak için rüzgarların olduğunu öğrendi.

Rüzgar olmadan yağmurların da olamayacağını, rüzgarın tıpkı çiçeklere yaptığı aşılama gibi yağmur bulutlarını da aşıladığını, bu şekilde yağmurun yağabildiğini öğrenince çok şaşırdı. Demek yağmurdan önce rüzgarın olması rüzgardan önce de o basık havanın olması gerekiyordu.

Hemen hayatının bir çok alanında böyle bir döngü olduğunu farketti. Ama ne oluyordu da bazen hayatında esen tatlı rüzgar bereketli yağmurlar getirirken bazen ise sert kasırgalar, seller getiriyordu?

İşte orada da basınç farklılıklarının miktarı devreye giriyordu. Alçak basınç ile yüksek basınç arasındaki fark ne kadar fazlaysa rüzgar okadar sert esiyor, estiği yere de o derecede zarar veriyordu. Fark ne kadar az ise o kadar sakin esiyor faydası da okadar artıyordu. Rüzgar dengeleyiciydi yani. O zaman hayatının hangi alanında rüzgar sert esiyorsa orada bir aşırılığının olduğunu düşündü.

Mesela bir şeye sahip olmak istediğinde eğer o şeyi çok istiyorsa önce tıpkı yağmur öncesinde olduğu gibi bunaltıcı bir hava içini kaplıyor sonra hayat ona tıpkı rüzgarın ağaçlara savurduğu tokatlar gibi darbeler vuruyor, ardından seller kalkıyor büyük bir zarara uğruyordu.

“Demek ki isteğimi dengede tutarsam yani aşırılaşmazsam alçak basıncım çok artmayacağı için hayat bana dengeli bir rüzgar verecek ve ben varmak istediğim noktaya rüzgarımın da yardımıyla kolaylıkla varabilicem öyle mi?” diye bulduğu stratejinin heyecanıyla gülümsedi. “Peki sana son bir soru Zeynep; Rüzgarı arkamıza nasıl alırız? Öyle ya… Rüzgar arkamızdan esmeli ki hedefimize kolay varalım. Bunun stratejisi nedir?”

Onca araştırmadan sonra onun da cevabını buldu. Rüzgar daima yüksek basınçtan alçak basınca hareket ediyordu. O zaman içini ferahlatan güvendiği şeyi, asıl amacını arkasına alıp ona yaslanacak ve o doğrultuda bir hedefi, isteğini önüne koyacaktı. Yani hem hedefiyle amacı uyumlu olacak hem doğru yerlere konumlanacaktı.  Kısaca hayatında alçak basınç ile yüksek basıncını doğru yere koyacaktı. Eğer bunu yaparsa hem rüzgar sert esmeyecek, hayatına yağan yağmur onu bereketlendirecekti hem de hedefine daha kolay varacaktı.

Ulaştığı altın değerindeki bu bilgiler ile sabahki toprak kokusunun üzerine Zeynep’in gününü daha bir güzelleştirmişti.

Hava durumuyla bu kadar ilgilenirken küçükken haberlerden sonra çıkan hava durumu spikerinin bir sözü aklına geldi ve gülümsedi.

“Havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun!”

İnsanoğlu yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi...

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.