YILSONU DİLEĞİ
Yoğun bir ayı geride bırakmış ve uzun zaman sonra tekrar yürüyüşe çıkabilmenin ferahlığını hissediyordu. Yağmur hafif hafif çiselemeye başladı, güneşin yerinde bulutlar vardı ama bugün yürümeye kararlıydı. Özlemişti yürüyüşlerini, düşünülmesi gereken ne varsa yürüyüşe saklar, yürüyüşte uzun uzadıya düşünür, yürüyüşü bittiğinde ise kuş gibi hafiflediğini hissederdi. Uzun zamandır o hafifliğe ihtiyacı vardı. Sahi bu sene ne dolu bir seneydi böyle. Her dönem daha az çalışıp, daha az yük alacağına söz verir, kendime biraz vakit ayırıp bir süre bir şey yapmayacağım dediğinde bir önceki dönemden daha yoğun olurdu.
Yine öyle bir seneyi daha kapatıyordu. Sene sonu değerlendirmeleri, faaliyet raporları, tutanaklar, dilekçeler, onaylanması gereken belgeler, check edilmesi gereken işler, imza bekleyen dosyalar… Biri bitmeden diğeri araya giriyor, hepsinin birlikte yürütülmesi gerekiyordu. Ve sona yaklaşılmışken en ufak bir dikkatsizlik büyük bir karışıklığa neden olabiliyordu. Yolun sonuna gelince karşıdan karşıya geçmek için kafasını kaldırdı. Işıklı bir tabelaya yazan yazıya ilişti gözü: “Tüm kötü anılarınızı geride bırakıp yepyeni bir başlangıç yapabildiğiniz bir yıl olması dileğiyle… Yeni yılınız kutlu olsun... Geleceğe olan inancınızı ve yaşam dolu ruhunuzu hiç kaybetmeyin!”
Tabii
ya! Yol boyunca yer alan süslemeler, köşedeki kafenin hazırlığı, yoldaki peyzaj
çalışmaları hepsi bunun içindi. Hareket
vardı her yerde ama zihninin doluluğundan anlam veremiyordu. Yoğunluktan çoğu
zaman hangi günde olduğunu unuturdu, yeni yıl düşüncesi ondan çok uzaktı. Oldum
olası da gereksiz bulurdu bu hazırlıkları, gece olduğunda 12’yi 12.01’den ayıran
farka, o coşkuya anlam veremezdi. O bir dakika insanın hayatına ya da
hayatındaki herhangi bir noktaya nasıl sihirli bir dokunuş yapabilirdi ki? Neyi
değiştirebilirdi? Ve insan nereden bilebilirdi ki bir sonraki yılın bir
öncekinden daha iyi olacağını?
Selin daha öncesinde hiçbir şeyin birden bire olmadığını çok kez deneyimlemişti. Eskiden yeni yıla yeni beklentiler yükleyerek girer, sonucu da hayal kırıklığıyla biterdi. Çünkü hayat sadece bekleyerek insana karşılığını vermiyordu. Çaba da görmek istiyordu. Birkaç sene önce zayıflamayı ve daha sağlıklı olmayı dilemişti. Senenin ortasına geldiğinde ise aksine kilo almış, tüm hayalleri suya düşmüştü. Başlarda düşünüp “Acaba evrene gönderdiğim mesajlar iletiliyor mu?” diye kendisine soruyordu. Sonrasında olayın sadece istemek değil, isteğinde kararlı olmak ve bu yolda bedel ödemek olduğunu anlamıştı.
İşte
insan hayatında iyi bir şeyler olsun ister fakat istekleri yerine gelmeyince de
şikayet etmeye başlar. Yeni yıl, doğum günleri gibi özel günler de bu
dileklerin boyutu biraz daha da artar. İnsanın bir şeyler istemesi, kendisine
hedefler koyuyor olması güzeldir. Ta ki o istekler için hiçbir çaba sarfetmeyip
gerçekleşmesini bekleyinceye kadar... İşte orada hayata karşı ve çevreye karşı
isyan bayrakları açılır. Halbuki ne zaman o isteği için bir şeyler yapmaya
başlarsa o zaman meyvelerini toplamaya başlar. Kilo vermek isteyen diyetine
dikkat ettiğinde, üniversiteyi kazanmak isteyen kişi çalışmaya başladığında
karşılığında isteğine doğru yaklaşır.
Selin
de bunu öğrenmişti ve, ya bir şeyi istemiyor ya da istediği şey hakkında hemen
eyleme geçiyordu.
Selin
yürüyüşe devam ederken kafasını kaldırıp gökyüzüne bakarak, derin bir nefes aldı…
“Doğru
ve güzel başlayıp iyiye vardığımız ve hedeflerimizi gerçekleştirebildiğimiz bir
yılsonu olması dileğiyle” dedi ve tebessüm etti… :)
Milyarlarca insan içinde, ‘bir’
kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını, o ‘bir’ kişiye sorun!
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
gece olduğunda 12’yi 12.01’den ayıran hiçbir şeyin olmadığını zaman içinde öğrendik :) emeğinize sağlık
YanıtlaSilİnsanoğlu için en kıymetli şey zaman.
YanıtlaSilİstemek çok kolay zor olan istediği şeyin bedelini ödemek.
YanıtlaSilSonlar ve başlangıçlar ne önemli aslında. Bir son bir başlangıç demek
YanıtlaSilhayat bedel ve karşılığı üzerinedir yasası ile... beklenti yönetimi konularını bilsek - şimdiki biz hayallerimizdeki biz olurduk öyle değil mi?
YanıtlaSilHayaller, istekler bedel ödemedikçe insanların beklentiye girmesine ve mutsuz olmasına sebep olur. Neyi istiyorsak bedelini de ödemeye razı olmamız gerekir. Elinize sağlık:)
YanıtlaSilTüm güzel dileklere gönülden bir amiiin
YanıtlaSilTeşekkürler bu gerçekçi ve yol gösterici yazı için :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık… insan gerçekten de hep iyi şeyler olsun ister fakat onun bedeline razı olmadığında ve işler istediği gibi gitmediğinde şikayet etmeye başlıyor…
YanıtlaSil"Çünkü hayat sadece bekleyerek insana karşılığını vermiyordu."
YanıtlaSilBunu bilmek insanın hayatında neleri değiştiriyor?
İnsanoğlu bekler ama o beklentisi için çaba göstermesi gerektiğini düşünmez...
YanıtlaSilsadece istemek yetmiyor evren bizi ancak çabamızla duyuyor
YanıtlaSil