Ekrana Bakarken

Ekrana Bakarken

Kırmızı kadife dokulu upuzun bir sahne perdesinin arkasında bekliyordu. Filiz çok gergindi son perdede elinde notları karıştırıp bir şeyleri ezberlemek için tekrar edip duruyordu. Birazdan arkadaşının sunumu bitecekti ve sıra ona gelecekti. Bunu düşündükçe daha çok geriliyor ve ezberlemeye çalıştığı her şey zihninden uçup gidiyordu. 

Ekrana Bakarken

Arkadaşının anlattıklarını ise hiç dinleyememişti. Oysaki provalarda öğretmenleri hep tembihlemişti onları; “Birbirinize sahneye çıkarken de çıktıktan sonra da destek olmalısınız. Arkadaşınızın takıldığı yer olabilir sizin sahneyi boş bırakmamak için onu takip ediyor olmalısınız.” demişti. Bu bilgiyi hatırlayabilecek ve uygulayabilecek sakinlikte değildi. Çok gergindi ve tek düşündüğü notlarıydı. “Nasıl hepsini zihnime sokacağım şimdi?” deyip duruyordu. Bunları düşünürken perdenin arkasından alkış sesleri yükseldi. Şeyda’nın sunumu bitmiş ve katılımcılar tarafından çok beğenilmişti. Filiz ise çok üzgündü, şimdi sıra ondaydı. Artık o perdenin arkasından çıkma vakti gelmişti. Sahneye doğru yürürken kalbinin sesinden kulakları uğulduyordu. “Ne yapacağım şimdi ben? Sabahın altısında dayımlar habersiz kahvaltıya gelmeselerdi ben de sunumuma çalışırdım ve şimdi bu kadar heyecanlanmazdım.” diyordu içinden.

Sahnede kalması gereken süreden çok az kalmış ve sunumunu hakkıyla anlatamamıştı. Sahneden indiğinde çok üzgündü. Onu Şeyda’yı alkışladıkları gibi de alkışlamamışlardı, buna da içerlemişti. Beni beğenmediler Şeyda’yı beğendiler diye düşünüyordu. Onun bu düşünceli hallerini fark eden Şeyda yanına geldi ve “Emeğine sağlık sürecimizi tamamladık.” deyip sarıldı. Filiz bu tepkiyi hiç beklemiyordu, hele ki içinden geçen o fikirlerden sonra. Filiz’in gözlerinin dolduğunu fark eden Şeyda onu dışarı çıkarttı. Temiz havayla kendine gelen Filiz biraz daha sakinleşti. Şeyda “Konuşmak ister misin?” diye sordu. Filiz bu soruyu bekliyormuş gibiydi ve başladı içini dökmeye. “Sen çok güzel sundun herkes seni alkışladı. Oysaki bende güzel bir sunum yapmak istedim beni kimse alkışlamadı.”

Ekrana Bakarken

Bunları söyledikten sonra yutkundu ve bir süre sustu. Şeyda’nın yüzüne bakmaya utandı. Çünkü biliyordu ki arkadaşının iyiliğiyle alakası yoktu şu anki konunun. Onun yapamamış olmasıydı konu. Arkadaşının iyiyi başarmasından mutluluk duymak yerine, kendini onunla kıyaslayıp çirkin bir duyguya kendini yaklaştırıyordu. Konuyu değiştirmek istedi hemen. Hem zaten başarısızlığının sebebini de bulması gerekiyordu, farkındaydı. Başladı anlatmaya “Ben çalışmaya vakit bulamıyorum Şeyda. Sunum dönemleri hep bir şeyler çıkıyor. Hafta başında ablamlar geldi şehir dışından onlarla vakit geçirmekten sunumuma bakamadım. Tam onlar gitti sonra ev işi derken sunum gecesi de çok uykum geldi sabah çalışırım dedim. Sabah altıda uyandım elimi yüzümü yıkadım zil çaldı. İnanamadım meğer dayımlar kahvaltıya gelmişler, sürpriz yapmışlar. Ne sürpriz oldu bana anlatamam Şeyda’cığım. Sunuma hiç çalışamadan buraya gelmek zorunda kaldım. Neden böyle oluyor neden tüm işlerim böyle yoğunluğa sıkışıklığa geliyor anlamıyorum.”

Şeyda; “Bak Filiz ben ne zaman işlerimi son dakikalara bıraksam işte hep bu yoğunlukla karşılaşırım acaba sende böyle yapıyor olabilir misin? Yani neden son haftaya bıraktın son güne bıraktın çalışmayı?”

Filiz biraz utandı fakat gerçeği biliyordu “Evet ben hep böyle yapıyorum. Fakat buna engel olamıyorum. Sebebi o kadar saçma ki sana söylemeye çekiniyorum.” Benim sürekli bir şeyler izlemeye bağımlılığım var. Önce yemek yerken izleyeyim diye başladı. Fakat şu an hiçbir işimi bir şeyler izlemeden yapamıyorum. Bu bitsin kapatıp sunumuma derslerime çalışacağım diyorum ama sürekli bu da bitsin derken buluyorum kendimi. Bu bağımlılığım, hiçbir işimi zamanında yapamama ve istediğim yolda koyduğum hedeflere ulaşmak için doğru sebepleri oluşturamama sebep oluyor. Tabi sonuçta memnun olmayacağım bir sonuç oluyor.” diye içini döktü.

Ekrana Bakarken

Şeyda; “Çevremizde bir çok insanın yaptığı şeyler artık bizim için normalleşir. Şuan bir toplu taşımaya bindiğimizde yolda yürüdüğümüzde herkesin elinde telefon sürekli ekranda hiç durmaksızın bir şeyler izlediğini görüyoruz. Sen bu normalleştirilmiş durumda sana verdiği zararlar vesilesiyle bağımlılık olduğu farkedilmeyen bağımlılığını farketmişsin. İnsan problemini onun gerçek sebeplerini bulduğunda çözüme bir adım atmış demektir. Bugün bizim bunu konuşmamız tesadüf değildi, bu konuda sana ancak tavsiye verebilirim. Aklındakilerden kurtulmak için veya işlerden kaçmak için bir şeyler izliyor olabilir misin? Önce bunu bir düşün derim. Çünkü şu an için seni rahatlatsalar da hiçbir işini yapamamış oluyorsun ve üzerinde daha fazla yük oluyor.”

Filiz’e Şeyda ile konuşmak iyi gelmişti. Hayatında, yapmak istediği hedefler varken ona hiçbir şeyin engel olmasına izin vermeyecekti. Sorumluluklardan kaçmak yerine zamanında yapıyor olmanın keyfini bir kez tattı mı zaten bundan da vazgeçmeyecekti.

Hayat, bizim sahnemizdir. Biz de bu sahnede başarılı olabilmek, yükselebilmek için kapasitemizi artırabilmek adına ayağımıza bağladığımız taşlardan hangilerinden sakınabiliyoruz? O taşları yolumuzdan alıp ilerleyebiliyoruz?


Her gerçek, heybesinde bir bedel taşır…

İnsanların çoğu, o bedeli ödemek istemediği için gerçeği de reddeder…

Dolayısıyla insan, mutlaka yüzleşeceği bedelleri büyütmüş olur…

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Çok etkilendim çok güzel bir anlatım ve bir çok şeyi farketmemi sağladı, emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Okurken bitmesin istedim, keyifle okuduğum bi yazı oldu, emeği geçenlerin kalemine sağlık🪻

    YanıtlaSil
  3. Ah ah insanın bağımlılıkları onun yoluna engel oln taşları...insan o engellerden bi kurtarsa kendini çok düğümler çözülecek hayatında...kaleminize sğlık okurken bile jeyecnlndığım bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  4. Günümüzde hemen hemen hepimizin yaşadığı ama toplumun geneli böyle olduğu için normalleşen bir konuya çok güzel değinilmiş. Okurken kendimle ilgili bazı noktalarda düşünmeme sebep oldunuz. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Cok guzel bir yazi olmus kaleminizi emeginize saglik. Sanki bizi anlatiyor. Cozumleri ile birlikte

    YanıtlaSil
  6. Ertelemek nasıl da yoruyor bizi... ertelerken ertelediğin şeyin baskısının daha da artması cabası. o zaman ne yapıyoruz hemen kalkıp işe koyuluyoruz duasıyla :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder