BİR DAMLA HAZZIMA BİR ÖMÜR BİÇTİM

BİR DAMLA HAZZIMA BİR ÖMÜR BİÇTİM

Sahilde oturmuş gençlik yıllarını düşünüyordu. “Alıp başımı gitmek, arkadaşlarımın yanından eve gelmemek çok eğlenceliydi. Anneme dışarda eğleniyorum beni idare et demenin rahatlığı bir başkaydı. Bir şeyleri ben yapar sorumluluğunu da anneme yüklerdim…” diye iç geçirdi.

BİR DAMLA HAZZIMA BİR ÖMÜR BİÇTİM

O günler sonsuza kadar devam edecek gibi geliyordu Yeşim’e. Zaman ise durmamış hızla akıp gitmişti. Şimdi dışarı çıkmak istediğinde kime diyebilirdi: “Beni idare edin, üzerimdeki işleri siz yapın ben birkaç gün yokum.” diye. Çocuklarından mı bunu isteyebilirdi, yoksa eşinden mi?

Sadece bunlar değildi ona engel olanlar. Evlendikten sonra hayalini kurduğu şeyleri bir bir yaparken bir gün onları engel olarak göreceğini düşünmemişti. Önce bir çiftlik evi yaptırmışlar sonrasında ise iş yeri ve çocuklar için de birçok masrafları olmuştu. Hepsi üst üste bindikçe sıkıştıkça sıkışmışlardı. “Hayalimdeki evlilik nerede, şu anda yaşadığım nerede? Ne de çok isteyerek evlenmiştik. Ne hayaller ne hayaller...” diye düşünmeden edemiyordu.

Eşiyle birlikte başladıkları bu çiftlik macerası ikisinin de çıkamadığı bir dört duvar oldu git gide. Önce koyunlar, sonra tarım da yaparız diye başladıkları yolda yükünün bu kadar ağır olacağını hesap etmemişti. Takip ettiği Instagram hesaplarında işler hiç böyle değildi! Kahvesini koyarken “Keçiler, koyunlar aldım doğal yaşamı severim ben diye.. ancak kafamdaki ‘keçilerden’ kurtulup onlarla ilgilenemiyorum bile.” diye iç geçirdi.

BİR DAMLA HAZZIMA BİR ÖMÜR BİÇTİM

İstediği hayatla şu anki haline baktığı zaman tek düşüncesi bunların hepsini bırakıp kaçmaktı. Çünkü esas sorun insanın bir şeyler isterken, o isteklerin getirdiği sorumlulukları hesap etmemesi, sonra da kendine yük olarak görmesiydi. Birçok şeyi vardı ama hiçbiri onun hayatını kolaylaştırmıyor aksine zorlaştırıyordu.

Yeşim’in bir şeylere ‘sahip olma’ isteği ona çok pahalıya mal olmuştu. Kendisine şu soruları soruyordu: “Hayat yolunda birbirimizin eksiklerini, ayıplarını örtmeyeceksek niye evlendik?” “Çocuklarım benim gözümü aydınlatmayacaksa… Evim, arabam, çiftliğim, koyunlarım, keçilerim, iş yerim iç huzuruma destek olmadığı gibi bir de köstek oluyorsa neden varlardı ki”

Tek düşündüğü her şeyi bırakıp valizi toplayıp gitmekti... Bu fark ediş onu çok sarsmıştı ama değişime başlayabilmesi için de bunu yapması gerekiyordu. Öncelik olarak sorumlulukları kendisine yük olarak görmekten vazgeçecekti. Onları daha keyifli hale getirmeye çalışacaktı. Sonrasında ise bir şeyi isterken bir hatta iki kere düşünecekti. Hayalleri ile hayatını uyumlandırarak devam edecekti yoluna.

İşte insan bir şeyleri sadece isteyip sahip olmakla işin bittiğini düşünür. Halbuki bu kadar şeye sahip olduğunda onların haklarını vermeden nasıl hayırlarını görebilir, nasıl onlardan faydalanabilir ki? 

BİR DAMLA HAZZIMA BİR ÖMÜR BİÇTİM

İnsan yeni bir karar verdiğinde nelere yaklaşacağını ve nelerden vazgeçeceğini iyi bilmeli ki ki o yolda ilerleyebilsin. Evlenmek istediği zaman bekar hayatından vazgeçmesi gerekliliğini, işe girmek istediği zaman sabahları geç uyanmaktan vazgeçmesi gerekliliğini...

İnsan ancak o zaman neyi neden yaptığını ve sonucunun nerelere varacağını öngörebilir.

 Bir damla hazzına bir ömrünü emanet etmediği gibi, onca sahip olmak istediği şey için neleri takas edeceğini hesap edebilir.

Neden,

Sıradışı bir ilmin,

Sıradışı keyiflerin,

Sıradışı ortamın,

Sıradışı ilişkin,

Ya da sıradışılarla ilişkilerin olsun ki?

Neden seninle ilişki kursunlar, sana değer versinler?

Sıradan bedellerle ödemede inatçı bir insanın, neden sıradışı bir yaşamı olsun ki?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Hedefler bir olunca gönüllerde bir olur :)

    YanıtlaSil
  2. Emeğinize sağlık... insanın normal olarak gördüğü bu isteklerini ve sonrasındaki yüklerini çok güzel anlatmışsınız...teşekkürler...kendime not aldım :)))

    YanıtlaSil
  3. Nelerden vazgeçebileceğini bilmek🌸

    YanıtlaSil
  4. Hayaller ile hayatı uyumlandırmak bundan sonraki hayat mottom olabilir. Teşekkürler☺️

    YanıtlaSil
  5. Halbuki bu kadar şeye sahip olduğunda onların haklarını vermeden nasıl hayırlarını görebilir, nasıl onlardan faydalanabilir ki?
    Sadece bu cümleyi bile gerçeğiyle anlasa uygulasa insan ne büyük toparlanmaları olacak.Bu cümleyi yazanlara teşekkür bu cümleyi düşündürtene şükür.

    YanıtlaSil
  6. İnsanın hayal ettikleri ve gerçeklerin uyumsuzluğunu fark ettiğinde oluşan o karın ağrısı, kalp sızısı...
    Doğru hedefler koyamayınca o fark edişteki üzüntü...

    YanıtlaSil
  7. Her tercih bir vazgeçistir. Mesele yükümüzü hafifletecek tercihler yapabilmekte bize yük olacak değil...

    YanıtlaSil
  8. Göz aydınlığı olacak evlatlar göz aydınlığı eş mi...yani inşallah diyelim yoksa keçileri kaçırmak da var :)

    YanıtlaSil
  9. İnsan bir şey istediğinde sonuç karesini düşünüyor galiba o sonuca gelmek için yapacakları düşünse her şey daha farklı olur.

    YanıtlaSil
  10. Her karar zıttından da bir vaz geçiş oluyor aslında. İnsan bunu bilince ne de çok rahat ediyor. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  11. "İnsan yeni bir karar verdiğinde nelere yaklaşacağını ve nelerden vazgeçeceğini iyi bilmeli ki ki o yolda ilerleyebilsin. "
    Kararı karar yapan büyük bir gerçeklik. Bunun farkında olarak kararlarımızı verebilmek dileğiyle... Ellerinize, emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  12. Elinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder