RUTİN
Odaya
dolan 6:30 alarmının sesi Selin için uyku fonu müziği gibiydi. Hiç uyanası
yoktu. Yolculuk yorgunluğuna iyi geleceğini umarak gece erkenden uyumuştu.
O sabah uyanmak; mayıştığı yataktan bedenini kazımaktı adeta.
Ah
şu uyku düşkünlüğüm! diye iç geçirirken ok gibi fırladı yerinden. Zira evden
çıkmak için kendine verdiği 10 dakikalık hazırlanma süresinden yiyordu şu an.
Doğruca
mutfağa koştu ve bir bardak su içti. Su kaynatmak için ocağı yaktı.
“Ben
eşofmanları üzerimi çekerken limonlu ılık su için su ısınsın zamandan kazanayım!”
diye mırıldandı.
Limonlu
suyu da fondipleyip, kendini dışarı attı. Evden 10 dakikada çıkabildiği
zamanlarda dünyanın sekizinci harikasını bulmuş gibi başarılı hissediyordu.
Derin
bir nefes aldı ciğerlerine;
“Oh
be dünya varmış. İnsanın rutinlerine dönmesi ne güzelmiş!” dedi. 4 günlük
İstanbul macerasından sonra memleketine dönmek iyi gelmişti Selin’e.
“Kars
da beni seviyor olmalı ki sabah yürüyüşüme çiseleyen yağmurla eşlik ediyor.”
diye düşündü. Bu düşüncesi taze toprak kokusuyla da birleşince iyice
keyiflenmişti. 40 dakika boyunca bahçedeki ağaçlara, börtü böceğe tebessüm ede
ede yürüyüşünü tamamladı. Dışarıdan bakıldığında hiç acelesi yok gibi
görünüyordu. Oysa Selin’in içinde ne fırtınalar kopuyordu.
“Benim biraz yavaşlamaya, hayatı telaşsız yaşamaya ihtiyacım var!” dedi içinden.
İç
dünyasında farklı sesler vardı Selin'in. Dışarıdan tek kişi görünse de içerisi şenlikliydi.
Kimi zaman demokrasi hüküm sürerken, kimi zaman da sesi en çok çıkan versiyon
baskın geliyordu Selin'in dış dünyasına. Bu ara bir de disiplin eklemeye
niyetliydi hayatına. İç dünya sakinlerine yeni bir komşu geliyordu.
“İyi
bakacağım bedenime.” dedi. Bakalım süreklilik sağlayabilecek miydi? Disiplinli
olmazsa başaramayacağını biliyordu.
Selin
yürüyüşten sonra hızlıca hazırlanıp işe doğru yola koyuldu. Kahvesinden bir yudum alırken “Verdiğim kararlar için bir
şeyler yaparsam kalıcı olacak madem, gönder gelsin hayat…”
Nasılsa
başında hiç istemeden yaptıklarını bir süre sonra severek yapar hale geliyor
olmanın tadına varmıştı… insan bir süre sonra düzeni seven, yürüyüşü seven, sabahını
tazeliğini sevene dönüşüyordu…
“Gözünü sevdiğimin küçük şehri! Minimum trafik maksimum sakinlik.” diye düşündü.
Selin
zamanla daha sakin, uyumlu birine dönüşüyordu. Güne erken başlamak başta
zorlasa da pes etmeyince sevmeye başlamıştı. Biyoritmine uygun hareket etmek
iyi gelmişti. Yürüyüşten bu kadar verim alacağını bilmiyordu. İştahı artmasına
rağmen dengeli beslenmek; tartıda kilo artışı oluştursa da aynada daha ince
daha fit kadın görüyordu. 20 dakika ile başladığı yürüyüşlerin süresi minik minik
artmış, çikolata, tatlı krizleri yerini evde yaptığı incirli kurabiyelere,
siyez unlu krakerlere bırakmıştı. Marketten aldığı paketli ürünlerden çok daha
lezzetliydi endüstriyel şekersiz, doğal malzemelerle hazırlanan yiyecekler.
Demek ki isteyince seviyor insan. Başta gözünde karamsar bi tablo canlansa da doğru teknikle ilerleyince olumlu sonuçlar alınıyordu. Bu tekniklerin işe yaradığını görmek Selin için hedefleri konusunda motivasyon olmuştu. Şimdi daha sağlıklı besleniyor kendini ruhen ve bedenen daha hafif hissediyordu.
Bir
şeyi başarabilmek o kadar da zor değildir. Mesele net olup sürekliliği
sağlayabilmekte gizli. Bunların farkında olmadan başarıyı elde edebilir insan ama
farklı bir konuda tekrar olumlu bir sonuçla nasıl karşılaşacağını bilemez. Bu
yüzden alınan her sonucun üzerine düşünmek ve yaşanandan sonuç çıkarmak, insanı
farklı konularda da gelişmesini sağlar.
Haydi bilgi toplamak için güne akalım mı?
Her gerçek, heybesinde bir bedel taşır...
İnsanların çoğu, o bedeli ödemek istemediği için gerçeği de reddeder...
Dolayısıyla insan, mutlaka yüzleşeceği bedelleri büyütmüş olur...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın dününden daha iyi olmasını hedefleyen bir bilgi teknolojisidir.
İnsanın nasılsın sorusuna standart cevabıdır; "Nasıl olsun aynı." Hayat aslında sandığımızın aksine, dinamiktir ve insan bu dinamikte hep hareket halindedir. Ya ilerleriz ya da gerileriz... İleri gitmekse niyet, beni ileriye taşıyacak bilgilere ihtiyacım var.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanı dününden daha iyi yapacak gerçek bilgiler verir.



Gerçekten her şeyin başı netlik…
YanıtlaSilKaleminize sağlık🌿
Net ve sürekli olan kazanır 💃
YanıtlaSilsürekliliğin tadına varmak ümidiyle
YanıtlaSilYazı insanı motive ediyor, moda girdikkkk hadi bakalım :))
YanıtlaSilNetliğimiz arttıkça problemlerin çözümüde kolaylaşıyor.
YanıtlaSilTık doğdu güneşim diye güne başlatacak bi yazı 🤗
YanıtlaSilBir işe başlayıp sonunu getirmememizin nedeninin netlik olduğunu anlatan güzel bir yazı olmuş.💐
YanıtlaSilEmeğinize sağlık… insan iyiyi ve doğruyu rutini halinde getirdiğinde ne kadar da konforlu bir hayatı oluyor…
YanıtlaSilsabahın huzuru ayrı bir güzellik... sabahı yaşadıkça anlıyor insan :)
YanıtlaSil