HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ?
“Oğlum hadi artık dersinin başına!”
“Çocuğum sen ne yapıyorsun? Vallahi kum torbasının
üzerinden sarkmaktan beynin akacak artık.”
“Konuşuyorum konuşuyorum hiç üstüne alınan yok!”
“Şu yoğunluğumuzun içerisinde bir televizyonumuz
eksik zaten. Nerede şu kumanda?”
“Kapat bakayım şu televizyonu” derken, şaşkınlıkla
koltuğun ucuna oturuverdi Aysel.
Haberlerde bir karga çatıdaki kaptan su içiyordu.
Tabiki de haber olan karganın su içmesi değildi. Haber değeri olan aslında bulduğu
yöntemdi.
Açlık susuzluk insana neler düşündürüyordu. Gagasıyla
suyun içerisine taş atıp, su seviyesini yükseltiyordu. Suyu kameralara
aldırmadan hızlıca ama bir o kadar da keyifle içiyordu. Sonra yetişemediğinde
tekrar gagasıyla taş atıp su seviyesini yükseltiyor ve içmeye devam ediyordu. Öyle
keyifli, öyle istekli görünüyordu ki ekranda. İçinde garip bir mutlulukla
kalktı oturduğu koltuktan Aysel. Ne düşüneceğini bilemedi bir an. “Ne de akıllı
hayvanmış!” diye geçirdi içinden.
Sonra sabah yürüyüşüne gittiği partaki kargayı
hatırladı. O zaman da böyle şaşırmıştı. Karga cevizi ağzından yere bırakıp
kırmaya çalışıyordu. Önce ne olduğunu anlayamamış, şaşkın şaşkın izlemeye
başlamıştı. Ceviz kırılana kadar aynı şeyi yapmaya devam etmişti. Nasıl yani
diyordu kendi kendisine. Şimdi anlıyor ki, aslında haber değeri olan bir
vakaymış meğer.
Sahi dedi Aysel, karga bunu nerden öğrenmiş
olabilir?
Yoksa karga susuzluğun getirdiği açlıkla mı düşündü
bunları?
Peki ya ceviz vakası ne olacaktı?
Çocuklara laf yetiştirmeye devam ediyordu. Bir taraftan da kargayı bu kadar marifetlendiren açlığı düşünüyordu. Karganın keyifle su içişini izlediği haber onu beklediğinden çok etkilemişti. Bir de parkta şahit olduğu vakayı düşününce, tarif edemediği düşünceler geçiyordu aklından.
“Ne müthiş bir yaratılış” diyordu içinden.
Düşündükçe aklına neler geliyordu neler…
Düşünmenin ne kadar kıymetli olduğunu anladığı andı belki de şu an.
Demek bu yüzden sorulur insanoğluna, “hiç
düşünmez misin” diye?
O an anladı ki, çok az düşünüyordu.
Düşünmeden ağzımızdan çıkan sözler,
Düşünmeden yaptığımız alışverişler,
Düşünmeden verdiğimiz tepkiler,
Düşünmeden aldıklarımız, verdiklerimiz ve daha neler neler…
Düşünmek aslında o olayın hakkını vermek demekti. Gelişi
güzel yapılmış hangi seçim insanoğlunu başarıya taşımıştı ki. Ya da
mutluluğunun sebebi ne olabilirdi ki?
Arkadaşı Neslihan’ın sözleri düştü o an aklına.
“Aman canım düşünme bu kadar boşveeeer, anı yaşa
gitsin!”
“Ayyy ne düşünüyorsun bu kadar akışına bırak yahu!”
Neslihan ile bütünleşmiş cümlelerdi bunlar.
İyi de, düşünmek sadece insanoğluna verilmiş bir
özellik değil miydi? Akışına bırakmak
da ne demekti?
Sorduğu soruyu kendisi cevapladı Aysel. Tabii ki çok kıymetliydi düşünmek.
Düşünmek heee, derken gülmesine engel olamıyordu. Bu
cümlede nerden çıkmıştı şimdi.
Gerçekten de düşündükçe nerelere gidiyordu aklı.
Sanki zamanda yolculuk yapıyor gibiydi.
Sonra anneannesinin sözleri döküldü bir an dilinin
ucundan;
“Aman kızım çok düşün, az konuş.”
Ne güzel sözleri varmış eskilerin…
Aslında ihtiyaç duyduğumuz tüm marifetler ve bizi o marifete götüren bilgiler yazılımımızda var. Mesele sahip olduğumuzun farkına varabilmek ve sınavımızı kolaylaştıran bilgilerin sırrına erişebilmek.
Şu an sahip olduğun potansiyelin farkında mısın?
Neden,
Sıradışı bir ilmin,
Sıradışı keyiflerin,
Sıradışı ortamın,
Sıradışı ilişkin,
Ya da sıradışılarla ilişkilerin olsun ki?
Neden seninle ilişki kursunlar, sana değer versinler?
Sıradan bedellerle ödemede inatçı bir insanın, neden sıradışı bir yaşamı olsun ki?
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.



“Gelişi güzel yapılmış hangi seçim insanoğlunu başarıya taşımıştı ki…”
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
Yaratılanları düşündükçe Rabbimize hayranlığımız arıyor.
YanıtlaSilİnsanın varılan sonuçların sebebini düşünüyor olması faydasına.
YanıtlaSilaçlık yoksa hareket yok gerçek ne güzel öğretiliyor.
YanıtlaSilEline sağlık, çok keyifli ve içten samimi bir yazı. İnsan çok az düşünüyor, yeri geldiğinde gevşek olabiliyor ve sonrasında da şikayet edebiliyor.
YanıtlaSilİhtiyaç duyduğumuz tüm marifetler ve bizi o marifete götüren bilgiler yazılımımızda var... Marifetlerimizi tutmak üzerine yenilerini eklemek duasıyla. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilİnsanoğlunun kargadan ve tüm mükemmel yaratılmışlardan daha öğrenecek çok şeyi var…
YanıtlaSilNasıl anı yaşa denile denile şimdi umursamaz bireylere dönüştük... Düşünme zamanı..
YanıtlaSilİnsan düşündükçe irdeliyor, hayatı daha iyi anlıyor. Ne güzel söz, “Çok düşün, az konuş” Elinize sağlık.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık… her zaman düşünme becerisi beni çok etkilemiştir. Nerelere götürür insanı… farkındalığınız için teşekkürler…
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌷🤍
YanıtlaSilİnsanı yaratan soruyor, “hiç düşünmez misiniz?” Diye…
YanıtlaSilDemek ki düşünmemiz isteniyor.
Öyleyse düşünmeye, daha çok düşünmeye ve daha daha çok düşünmeye🤲🏻
Bazen bir karga kadar düşünemediğimizi fark etmek...
YanıtlaSil