ADRESE GİDEN YOL

ADRESE GİDEN YOL

“Yine mi ya…?” diye fırladı yataktan Furkan. “Ne ara sabah oldu?” Sabahları güneş doğmadan uyanmak ve harekete geçmek istiyor, bir tür başaramıyordu. Bu durum onun oldukça canını sıkıyor, mutsuz ediyordu.

ADRESE GİDEN YOL

O sabah Furkan yine telaşlı bir şekilde iş yerinin yolunu tutmuştu. Bir yandan hızlı hızlı yürüyor bir yandan kendisine söyleniyordu. “Yok ya… bu iş böyle olmayacak. Bir sorunum var ama ne? Acaba hasta mıyım?” diye düşünceli bir şekilde yürürken arkadaşı Ahmet’le karşılaştı. Ahmet, Furkan’ı gördüğüne çok sevindi ancak bir derdi olduğunu hemen farketti. Elini arkadaşının omuzuna koyarak;

“Hayırdır Furkan bir sorunun mu var? Konuşmak ister misin?” dedi.

Furkan aceleyle “Aslında evet ama işe yine çok geç kaldım yetişmem gerekiyor.” diyerek arkadaşından uzaklaşacaktı ki;

“İş çıkışı vaktin varsa bir çay içelim mi?” dedi Ahmet.

“O kadar güzel bir teklif ki bu hayır demek pek mümkün değil. Hem şu canlılığının, çay sonrası bana da yansıması olur belki.” diyerek iş çıkışı buluşmak için sözleştiler.

Furkan iş çıkış saatini sabırsızlıkla bekledi. Mesai bitimi heyecanla çantasını toplayıp arkadaşıyla sözleştiği yere gitmek için yola koyuldu. Bu defa içinde anlamlandıramadığı bir umut vardı. Uzun zamandır tek başına çözmeye çalıştığı problemini arkadaşına anlatma fikri neden daha önce aklına gelmemişti ki? Neticede tanıdığı en dakik insandı o. Erkenden kalkıp sporunu yapar, işe vaktinde gider, arkadaşlarına, ailesine, çevresine vakit ayırırdı. Bunların hepsini bir güne sığdırır hem de hep dinç olurdu. “Ben bunların hepsini bir gün yapsam üç gün uyurdum heralde.” diye iç geçirdi. Bunun yöntemi neydi acaba? Nasıl hem bu kadar erken uyanabiliyor hem de bu kadar dinç olabiliyordu? Bunların hepsini arkadaşına sorma fikriyle adımlarını hızlandırdı.

ADRESE GİDEN YOL

Furkan, stresinin sebebi işlerin mi?”

“İşlerim ile ilgili bir sıkıntım yok, yaşam tarzımı değiştirmek istiyorum, olmuyor. Her yolu denedim, bir türlü başaramadım. Demek ki bu yapılabilecek bir şey değil diye düşünürken sen karşıma çıktın.”

Ahmet daha da meraklanmıştı. “Neymiş bu bir türlü başaramadığın şey? Birlikte çözüm yolu bulalım.” dedi.

“Abi ben ne yaparsam yapayım erken uyanamıyorum. Alarm kuruyorum, arkadaşlarıma beni sabah aramalarını söylüyorum bir türlü olmuyor. İnanır mısın telefondan uyandırma servisine bile üye oldum ama nafile. Bir türlü vakitlice kalkamıyorum. Ne yapmam gerekiyor bir yol bulamıyorum?”

“Adres varsa yol mutlaka vardır. Sen sadece doğru yolu bulamamışsındır.” dedi Ahmet ve ekledi “Hep çözüm yolunu uyanmaya çalışmakta aramışsın, saat kaçta uyuyorsun Furkan? Çünkü aynı şeyi tekrar tekrar deneyip ‘Her şeyi yaptım ama olmadı’ deriz, halbuki çözüm aklımıza gelmeyen yerlere gizlenmiş olabilir.”

“Aslında akşamları pek uyuyamıyorum. Ya bir spor programı izliyorum ya da bir film açıyorum. Bir yandan kahvemi içerken bir yandan geç saatlere kadar televizyon seyrediyorum. Ama ne yapayım uykum gelmiyor.” diyerek hayıflandı.

“İşte Furkan, asıl çözüm bulmamız gereken konu da bu! Gece uyuyamaman ile ilgili problemi çözersek zaten sabah uyanamama problemin de ortadan kalmış olacak. Bunun için öncelikle akşam kahve içmemeli, tempolu yürüyüşün ardından ılık bir duş almalısın. Akşamları ne kadar ekrandan uzak kalırsan uykuya dalman da okadar kolay olacaktır. Bir hafta boyunca dener misin bu yöntemleri? Bakalım bu kez neler olacak?” diyerek tebessümle çayından bir yudum aldı.

ADRESE GİDEN YOL

İnsan bulunduğu yeri terk etmeden istediği yere ulaşamaz. Varmak istediğimiz yere yaklaşmak için istemek yetmez. Cebimde ödemeye hazır olduğum çabalar, mücadeleler olmalı değil mi? Her karar bedelini özler. Bulunduğum yerden vazgeçmeden daha iyisine gidemeyeceğim aşikâr. O zaman uykuya, yatağıma yaklaşabilmek için televizyondan uzaklaşmalıyım. Yatak odama yaklaşabilmem için dış dünyadan vazgeçmiş, evime ulaşmış olmalıyım. O zaman insan verdiği karar için zıttın da bir şeylerden vazgeçebildiğinde ona gizlenmiş yolları bulur. Yeter ki elinde doğru adresi olsun...


İnsanoğlu yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi...

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Her karar bedelini özler.
    Çözüm hiç bakmadığımız yerde gizli olabilir…
    Keşke fark edebilsek…
    Emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  2. "Her karar bedelini özler." bu cümle beni bitirdi ya :)) özlem dolu ne kadar çok kararım var ahh ahh, teşekkürler yazınız için

    YanıtlaSil
  3. Adres varsa yol mutlaka vadır

    YanıtlaSil
  4. Her problemin çözümü var. Doğru bedeller ödeyince her şey mümkün

    YanıtlaSil
  5. İnsan çözümü hep aynı yerlerde arar ve yapamıyorum der. Çok derde deva bir yazı olmuş. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  6. Aslında o kadar basit ki bir yere varmaksa amacın diğer yerden uzaklaşmak gerekir. Söylemesi kolay uygulaması zor... Çok teşekkürler kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. adresleri doğru tespit edip isabetli atış yapabilmeyi dilerim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder