TARTIM BOZUK OLMALI

TARTIM BOZUK OLMALI

Her sabah yaptığı gibi o sabah da derin bir nefes almış ve tartıya çıkmıştı. “Yok artık! İnanamıyorum! Daha ne yapayım zayıflamak için?” diye bağırarak adeta tartısını azarlıyordu. “Kesin tartım bozuldu. Yenisini almalıyım.” diye düşündü. Üç gündür aç olmasına rağmen sadece 150 gram verebilmişti. Moral bozukluğu içinde mutfağa gitti ve eline ne geçtiyse tepsisine doldurdu. Televizyonun karşısına geçti hepsini hırsla yemeye başladı. Tepsisinde kahvaltılıklar yerine, günlerdir yiyemediği gofretleri, cipsleri, çikolataları vardı. Bir yandan onları yiyor bir yandan telefondan dürüm siparişi veriyordu.

O sırada telefonu çaldı. Arayan kız kardeşi Seher’di. “Abla yine kilo vermişim. Ne yapıcam bilemiyorum. Stres oldukça kilo veriyorum, kilo verdikçe stres oluyorum” diye ağlamaklı bir şekilde ablasına dert yanıyordu. Bu konuda sinirli olan Ebru iyice burnundan solumaya başlamıştı. “Şu an kilo veremediğimi gördüğüm için üzgünüm, bir de sen tuz biber olma ablacım. Senin işin basit. Yemek ye kilo al. Bu kadar!” diyerek, kardeşini azarladı. Seher de “Madem bu kadar basit sen de yemek yeme kilo ver. Peki sence neden kilo veremiyorsun?” dedi. Ebru kardeşinin gerçekten ağlamaklı, üzgün olduğunu fark edip “Anlat neler yaptın kilo almak için?” dedi.  Seher “Geceleri yatmadan önce ne bulduysam yiyorum. Midem bulanana kadar herşeyi yiyip yatıyorum ama sabah yine kilo vermiş şekilde uyanıyorum. Elbiselerim artık bana büyük oluyor. Hepsini olabileceğini düşündüklerime veriyorum. Evde kıyafetim kalmadı resmen.” dedi.

Ebru ise tam tersi kilo aldıkça yeni kıyafetler alıyordu. Dolabı kilo verirsem giyerim dedikleri ve kilo aldıktan sonra giydikleri olarak tıka basa doluydu. O kardeşine benzemiyordu. Stres oldukça yemek yiyordu. Kardeşi ise stres olduğunda ağzına lokma koyamıyordu. Bunları düşündükçe acaba başka hangi konularda farklıydılar?

Ebru ile Seher bir araya gelip bu konuda neler yapabileceklerini konuştular. Kâğıt kalem alıp yaşam stillerindeki farkları yazmaya başladılar. Çünkü zayıflamak ve kilo almak için yememek veya yemek yetmiyordu. Bunu fark ettiler ve daha fazla ne yapabileceklerini konuştular. Gün içinde her ikisi de neler yapıyordu?

Her şeyi detaylıca inceleyince her yönden farklı davranışları olan iki insan nasıl aynı yöntemle kilo alıp kilo verebilirdi? Detaylı irdeleyince yemek alışkanlıklarından, uyku düzenlerine kadar farklılıklarını gördüler. Bir hafta boyunca Ebru her yönüyle Seher gibi davranmaya, Seher de Ebru gibi davranmaya karar verdiler. Bu onları çok heyecanlandırmıştı.

Ebru ilk iş internetten verdiği siparişleri İptal etti ve evindeki giymediği, kullanmadığı eşyalardan kurtuldu. Seher ise uzun zamandır almak istediği şuanki kilosuna uygun birkaç kıyafet aldı. İkisi de spora başladı ama farklı yöntemlerle. Halbuki sadece kilo vermek isteyenler spor yapar diye biliyorlardı. Ancak bunun böyle olmadığını ablasıyla birlikte irdelediklerinde fark ettiler. Birbirlerinin yeme stillerini de modelledikçe nihayet istedikleri kilolara yaklaştılar.

Bizler hayata genellemeler yaparak, detaylıca düşünmeden bakarız. Komşum bunu yaparak bu sonuca ulaşmış ben de yaparsam olur. Arkadaşım bunu yaparak başarmış ben de yaparsam başarırım gibi... Bu şekilde olaya bakıldığında keresteci mantığıyla yaklaşılmış olur. Yani detayları irdeleyip üzerinde düşünmeden sadece anladığı gibi kabul etmiş olmak..  Sonra uyguladığımızda ise olayın hiç de öyle olmadığını fark ederiz. Çünkü hayatın her alanında hassas irdelemek, farklı durumlar arasındaki birçok farkı fark etmemizi sağlar. Bu durum problemin çözümünün detaylarda gizli olduğunu anlatır.

Problemler kişiye özeldir, tabii ki çözümlerde. Şimdi o yaptı oldu aynısını yaptım olmadı demeyi bırakıp, tüm süreçlerimizde hassas irdelemeye ne dersiniz?

 

İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…

Eylemleri de bu isteği kovalar...

Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.