HAYATI GÖREBİLMEK
Gece yağan yağmur parkın solmuş ışıklarını ve çimlerini ıslatmıştı. Sonbaharın geldiğini belli eden rüzgârlı bir hava vardı.
Soğukta
sokak lambası altında birkaç genç kafalarını öne eğmiş cep telefonlarına bakıyordu.
Kimse kimseyle konuşmuyor, sadece bir araya gelmiş, sosyal medyada zaman
öldürüyorlardı.
Birlikte oldukları halde iletişimleri olmayan gençleri görünce, kendi
çocukluğu geçti gözünün önünden.
Arkadaşlarıyla dışarıda oynarken eve gitmeyi unuttuğu
günler... “Ne güzel günlerdi” diye düşündü. Şimdiyse hayatın koşuşturmasına
kapılmış, bir oraya bir buraya savrulan yapraklar gibiydi.
Selda zamanı yakalayamıyordu sanki. Yarın eczanede hesaplara
göz atılması gerekiyordu. Bu da geç çıkacağı anlamına geliyordu. İşten çıkar
çıkmaz da kızı Sude’yi voleybola yetiştirmeliydi. Sonra koştur koştur eve gel,
yemek, ödev faslı derken hooop bir de bakıyor ki saat gece yarısına gelmiş.
Kendini robot gibi hissediyordu.
Bir şeyler yanlış gidiyordu hayatında ama ne
olduğunu anlamlandıramıyordu. Kendi başına yetmeye çalışıyordu her yere. Kimseden
yardım istemezdi. Yardım talep etmek ona acizlik gibi geliyordu.
Kızına ders çalıştırırken derinlere dalıp gitti. Önündeki
kitap hayvanlardaki ekosistemden bahsediyordu. Bir solucan beslenirken aynı
zamanda toprağı havalandırıyor, ona fayda sağlıyordu. Toprağın solucana,
solucanın da toprağa ihtiyacı vardı. Arı polen toplamak için her çiçeği ayrı
ayrı gezerken, döllenmelerini de sağlıyordu. “Ne müthiş bir sistem!” dedi.
Hayat aradığı sorunun cevabını gözünün önüne getiriyordu sanki.
Annesinin sana mirasımdır kızım, diye başlayan
cümlesi boğazını düğümledi o an.
“Yoldaki bir taşı kaldıran, kendi hayatındaki
taşları kaldırır.”
Hiç düşünmediği, düşünmediği için anlayamadığı ama
gerçekten miras kıvamında bir cümleydi. Annesini düşünürken, yüzünde belli
belirsiz bir tebessüm belirdi. Bahçesinde yetiştirdiği taze fasulye, marul ne
varsa komşulara da dağıtırdı.. O nasıl koşuyorsa etrafı için etrafındakiler de
onun derdine yetişirdi. Bütün mahalleli kışlık
konservelerini beraber hazırlardı. Düğünde, cenazede, iyi günde, kötü günde hep beraberlerdi.
Ertesi gün bir meslektaşı aradı, yardım istedi. Bu
talep biraz zamansız olmuştu ama “Hadi bakalım Selda” diye kendi kendine konuşup
arkadaşına yardım etmek için erkenden yola çıktı.
Yolda bir arkadaşı arayıp kızını merak etmemesini, kendi çocuğuyla beraber ders çalışmak istediklerini söyledi. “Ben eve götürüyorum, dönüşte sen de uğra bir kahve içelim” dedi. Nasıl yetişeceğini düşünürken birden rahatlamıştı Selda.
Bu bir şeylere yetişmeye çalışırken, aslında mahrum
kalmanın yükünden kurtulmaktı. Meğerse
hayatını ne kadar da zorlaştırıyordu.
Mesele hayatı görebilmek, bize verilen mesajları
alabilmekti. Tesadüfen bir arada değiliz, her şeyin bir anlamı var. Bizler çoğu
zaman kendi ihtiyacımıza odaklanıyoruz. Oysaki bu hayatta ne kadar başkalarının
ihtiyaçlarını giderirsek, biz de o kadar bereketleniyoruz.
Ne kadar haberdarız eşimizden, çocuğumuzdan,
komşumuzdan, mahalledeki ihtiyaç sahiplerinden…
Selda da bu farkındalıkla tebessüm etti. İhtiyaç
görmenin verdiği huzurla…
İnsanoğlu, yer yüzünde var olduğu günden beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
“Yoldaki bir taşı kaldıran, kendi hayatındaki taşları kaldırır.”
YanıtlaSilNe kadar anlamlı bir cümle, keşke anlayabilsek ve hayatımıza geçirebilsek🤲🏻
Emeğinize sağlık
“ Yoldaki bir taşı kaldıran, kendi hayatındaki taşları kaldırır.”
YanıtlaSilİhtiyaç giderenin ihtiyacının giderilmesi… ne güzel anlatılmış… Kaleminize sağlık…
Kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilİhtiyaç giderenin ihtiyacı giderilir
YanıtlaSilHer şeye yetişmeye çalışırken en güzel zamanları harcamak çoğu insanın yaptığı şey bu.
YanıtlaSilİhtiyaç gideren olmanın kıymetini tekrar canlandıran bu yazı için teşekkür ederiz... 🪻
YanıtlaSilKoştururken bile bir nefes düşünebilmek hayata bağlıyor insanı. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSil