AMACIN NE?

AMACIN NE?

“Yağmurlu bir pazar akşamı, saatler 19.19'u gösterirken yazıyorum sana bunları” diye başladı günlüğüne Cansu.

AMACIN NE

Ekim ayının gelmesiyle birlikte iki gündür aralıksız yağan yağmur yazın bunaltıcı sıcaklarını biraz olsun unutturmuştu. Bu yaz çok sıcak geçmişti.

 Mutfak masasına kurulmuş, bir yandan günlüğüne bir şeyler karalarken bir yandan da pencereden şehri izliyordu. Gözünün alabildiği en uzak noktaya bakarak düşündü. Acaba parlak ışıkların olduğu o evlerde nasıl hayatlar vardı?

Şehrin ışıkları bir anda kesilse ve her yeri karanlık kaplasa nasıl hissederdi? Ürperdi bir an. Yapayalnız, tek başına hissetti kendisini.

Oysa evlerin lambaları orada bir yaşamın varlığını hatırlatıyordu. Zihni yeniden o uzak noktadaki eve gitti. Kapısından içeri girdi, salonda kurulmuş dört kişilik bir sofra hayal etti. Evin annesi yağmurlu güne özel bir çorba kaynatmıştı. Sofrada çocuklar bir yandan çorbalarını yudumluyor, bir yandan da yarın okulda ne yapacaklarını büyük bir şevkle anlatıyorlardı.

AMACIN NE

Muhakkak, mutlu olan bir aile yaşıyor olmalıydı o evde. Hatta tüm evlerde... Kötü şeyler düşünmek hiç içinden gelmiyordu.

Peki ya kendisi? Ne hissediyordu? Neden sık sık gözleri uzaklara dalıyordu? Bu melankoli hali sonbahar hırkası gibi kalmıştı üzerinde...

Hepsinden önemlisi de ne yapabilirdi bu ruh halinden çıkabilmek için?  Bu halinden çıkmanın yolu; çözmek isteyip çözemediğimiz problemlerimiz için azı küçümsemeden bir adım atabilmekti aslında. Gücümüzün yettiği kadarıyla harekete geçip bir yerden başlamaktı.

Bu durumu fark ettiğinden beri daha çok çalışıyordu. Bir işi bitince diğerine koyuluyor, zihnini, bedenini üretimde tutuyordu.

Günlüğünü yazarken bir yandan da günün muhasebesini de yapmak için almıştı kalemi eline. Bugün nelere şahitlik etmişti?

Şahitlikleri çoktu, ancak ölçülendirmeyi neye göre yapacaktı? 

AMACIN NE

“Bir amacı olmalı insanın.” diye geçirdi içinden. Çünkü ancak amacı olunca insan hayatında adımlar atabilir. O zaman günün sonunda şurada yaptığım davranışlar iyi veya kötüydü diye değerlendirebilir kendisini. Yoksa sadece tüm günü kaleme almanın insana nasıl bir faydası olabilirdi ki? Yaşananların nedenleri üzerine düşünüp irdeliyor olmak, her yeni günü daha donanımlı kılmaz mı?

Hayatı anlamlı kılan, düştüğünde onu kalkması için motive edecek güçte bir amacının olması değil midir? Yoksa bu kadar acının, zulmün olduğu bir dünyada umudunu korumak hiç de kolay değildi.

 Sahi… Bu dünyaya geliş amacımız neydi?

Sadece yaşayıp geçmek için gelmiş olabilir miyiz?

Her yeni güne bir gün daha eksilen bir ömürle uyanırken, içimizde iyi şeyler yapmanın huzuru var mı?

Milyarlarca insan içinde 'bir' kişinin ne önemi olabilir ki? 

Bunun cevabını, o 'bir' kişiye sorun!

Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Gün içerisinde şahitlik oldukları üzerinde düşününce, insanın hiçbir şeyin boşuna olmadığını bir kez daha fark etmesi… her şey her şeyle ne kadarda ilişkili… bu gözle bakabildiğinde farklı şeyler görebilmenin ve fark edebilmenin verdiği huzur… çok şükür…
    ve insanın nerede durduğunu anlayabilmesi için ölçüsü.. amacı… ne güzel anlatılmış emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  2. Her insan düşer fakat önemli olan düştüğünde sarılıp kalkabileceği hedefleri olmalı sımsıkı sarılabileceği

    YanıtlaSil
  3. Amacını bilmeyince insan ne kadar da zorlanıyor hayatta, ne baş ağrıları, ne sancılar... Boşuna boşuna kendimize zulmetmişiz

    YanıtlaSil
  4. Bir amacı olmalı insanın hedefine uyumlu...kalemize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Dünyaya geliş amacın var mı bir yana... içimizde iyi şeyler yapmanın huzuru var mı? sorusu beni çok acil iyi şeyler yapmaya yönlendirdi :)

    YanıtlaSil
  6. Bunu ben de çok sık yaparım. Uzaklardaki evlerin içlerini düşünürüm. Demek ki benim gibi birileri de vardı. Çok açıklayıcı bir yazı oldu benim için. Çok teşekkürler. Yazanın ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  7. Neyi neden yaptığını anlayınca insan zorluklar daha bi katlanabilir oluyor, yazanın emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  8. Her yeni güne bir gün daha eksilen bir ömürle uyanırken, içimizde iyi şeyler yapmanın gönül rahatlığı var mı? Ne kadar öz bir cümle. HEr gün bir gün eksilen ömrümüze ne kadar iyilikler sığdırabiliriz, kimin yüreğine dokunabiliriz, ne kadar iz bırakabiliriz, benim sınavım bitmiş ama hala yapıp ettiklerim için dualar ediliyor... Hiç düşündük mü acaba bu tarafını. Farkındalık oluşturan, düşündüren bir yazı olmuş, emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  9. Yaşananların nedenleri üzerine düşünüp irdeliyor olmak her daim nasip olsun

    YanıtlaSil
  10. İnsanın amacı olunca yapıp ettiklerinin bir anlamı oluyor

    YanıtlaSil
  11. Hemen her gün hayata karamsar baktığım anlar vardır ve tam da o anlarda bu "Deneyimsel Tasarım Öğretisi" yazınızda belirttiğiniz gibi düşünürüm. Ben gerçekten neden geldim dünyaya? Yaşama sebebim amacım ne? Ne yapmak istiyorum? Yapabilecek durumda mıyım? Hayallerimi gerçekleştirmeme engel olan şey nedir? Başkalarının hayatı daha mı güzel? Herkes benden daha mı mutlu? Bunlar gibi birçok soru sorup cevap aramaya çalışırken bir de bakıyorum ki kendimi motive etmişim daha iyi hissediyorum. Bunu yazıya dökmeyi hiç düşünmemiştim sayenizde bunu yapacağım. Çok verimli bir yazı olmuş teşekkürler 🙏🙏

    YanıtlaSil
  12. Hayatın içinde oyalanirken neden bu dünyada yasiyoruzu anlatan güzel bir yazı... insan amacı olunca hayatını anlamlandiriyor....emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. günün sonunda yaşadığımız her şeyin amacımızla ilgili olduğunu da fark ettiğimiz o an bir rahatlama gelir aslında o "AMAÇ" ve o amacın tekliği insana her işinde ölçü olur ..Emeğinize sağlık tam da yaşadıklarımızın içinden dem vurmuşssunuz

    YanıtlaSil
  14. "Bu halinden çıkmanın yolu; çözmek isteyip çözemediğimiz problemlerimiz için azı küçümsemeden bir adım atabilmekti aslında. Gücümüzün yettiği kadarıyla harekete geçip bir yerden başlamaktı." Bunun için de bir amaç edinmekti anahtar. Kaleminize sağlık 🐛

    YanıtlaSil

Yorum Gönder