İPİN UCU MUTLULUK

 İPİN UCU MUTLULUK

Mutlu olmak her şeye sahip olmak değil; sahip olduklarının tadına varmaktır.

İPİN UCU MUTLULUK

İnsan bu hayatta daha fazla şeye sahip olduğu zaman bununla daha çok mutlu olacağını düşünür. Oysa insan elindekilerin farkında olduğunda ve onu tam anlamıyla hissettiğinde gerçek anlamda zengin olur.

Sahi insan zenginliğini neye göre derecelendirir? Banka hesabının dolu olması insanı zengin hissettirir mi? Ya da gayri menkullerinin sayısının fazla olması?

Belki kendini daha güvende hissedebilir ama o zenginlik onu gerçekten mutlu eder mi?

Biz zenginliği ondan gelen mutluluğu somut varlıkların artmasıyla ilişkilendiririz çoğu zaman. Oysa bu insanın kendini aldatmasından başka bir şey değildir.

İPİN UCU MUTLULUK

Varlıklı olan kişilerin hiç dertlerinin olmaması gerekirdi o zaman?

Peki gerçekten öyle mi?

Ya da fakir birinin hep mutsuz olması gerekirdi.

Oysaki insanın elindekilerle ne yaptığı ve onu tam olarak nasıl yaşadığıyla alakalıdır zenginlik. Geçim sıkıntısı çekerken bile elindekilerle tatmin olan ve bunu dert etmeyen birçok kişi görmüşüzdür çevremizde...

Biz elimizdekilerle ne kadar mutluyuz? En önemli soru budur aslında… Kendimizde olandan çok başkasında olana mı bakıyoruz? Verilene razı mıyız? Payımıza düşenden mutlu muyuz? Asıl insanın kendisine sorması gereken soru budur…

Başkalarının varlıklarıyla kendini kıyaslaması ve kendini varlık açısından hep eksik görmesi insanın mutsuzluğunun en önemli nedenidir.

İnsan mutluluğu somut şeylere bağlamadığı zaman ve elindekilere baktığında aslında mutluluğun da ne olduğunu anlamış olacaktır... Gerçek mutluluk eşya görünümlü somutluklarda mı yoksa elimizde olanların hatta olmayanların tadını çıkarma kabiliyetimizde mi?

İPİN UCU MUTLULUK

Tadını çıkarabilmek için ise hayat bana ne verecek diye el el üstünde beklemek pek işe yarar bir yöntem olmasa gerek… İnsanoğlu, hayattan ne beklenir ne beklenmez öğrendikçe, konforlu bir hayatın ipinin ucundan tutmaya başlar. Öyle bir ip ki, kuyruğuna mutluluğu bağlamışlar…

Bulabilene… İpi sıkı sıkıya tutabilene de hak olmuş mutluluk…


İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…

Eylemleri de bu isteği kovalar...

Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

 

Yorumlar

  1. İnşALLAH ipin ucunu bulanlardan oluruz. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir yazı elinize sağlık. İnsan mutlu olmak ister. Elindekinden hep daha fazlasını ister. Mutlu olacağını zannder.

    YanıtlaSil
  3. Verilene razı mıyız? Payımıza düşenden mutlu muyuz? Asıl insanın kendisine sorması gereken soru budur…

    YanıtlaSil
  4. İnsan mutluluğu somut şeylere bağlamadığı zaman ve elindekilere baktığında aslında mutluluğun da ne olduğunu anlamış olacaktır...kleminize sağlık...😊

    YanıtlaSil
  5. Rabbimin verdiklerine ve vermediklerine şükredenilmek sanırım tam da şifre

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık.. İnsan bazen çevresine o kadar odaklanıyor ve kıyas yapıyor ki, kendinde olan güzellikleri ne fark edebiliyor ne de mutlu olabiliyor. Çevremizdeki insanlarda olan imkanlarla kıyas yapmadan, bize verilen güzelliklere odaklanıp mutlu olmak dileğiyle..

    YanıtlaSil
  7. İki nefes arasında nasıl yaşadın? Aldığın nefesi verememek de var verdiğin nefesi alamamak da… o arada sen hangisinin sahilindeydin? Şükür sahilinde mi, şikayet kıyılarında mı?

    YanıtlaSil
  8. Payına razı olmak ne kadar da rahatlatan bir şey…Emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  9. Mutluluk şükürle bağlantılı o zaman 🤔

    YanıtlaSil
  10. Elindekine razı olmak. Ne kıymetli bir cümle.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder