ONUN ARABASI VAR

 

ONUN ARABASI VAR

“Doğarken ağlamamın nedenini yaşarken anlıyorum!” demişti birisi bir gün… “Ne anlam yüklü ne güzel bir söz” diye içinden geçirmişti bu sözü ilk duyduğunda. Aradan yıllar geçti, ta ki hayatın verdiği acıların aslında ona bir ikram olduğunu anlayana kadar.

İnsan neden acı çeker bu hayatta? Neden hastalanır? Ailesiyle, arkadaşlarıyla ya da patronuyla problem yaşar. Yaşadığı problemler kişiye neden verilir diye hiç düşünür mü insan?

Hayatın insana ne kastı olabilir ki?

Her şey o sabah telefonunun çalması ile başlamıştı...

-"Leyla'nın hayatına bak bir de benim hayatıma! Ne kadar mutlu, her şeyi yerli yerinde, hiç eksiği yok! Kızın evi, eşyası, çocukları ne güzel bir yaşantısı var. Hem kocasıyla aralarından su sızmıyor hem de zenginler. Oooh tatillerden de geri kalmıyorlar!  Mutlu mesut yaşıyorlar!

Ya bizimki? Bizimkine bak bir de!

"Benim çocuklarım söz mü dinler? Kocam desen dünya umurunda değil ayrı havalarda. Yok yok biz dünyaya acı çekmeye gelmişiz, bütün olumsuzluklar bizi bulur zaten! Gökten altın yağsa bize pul düşer.

Gerçekten öyle miydi hayat? Birileri hep mutluyken birileri hep mutsuz muydu? Hayat neden ayrım yapıyordu? Kafasında deli sorular geçiyordu...

Hayat ayrım mı yapıyordu, yoksa biz mi kendi hayatımızı seçimlerimizle isteklerimizle zorlaştırıyorduk? Yoksa ben mi kendi hayatım yerine, başkasının hayatını dikizlemeye çalışıyordum. Dikizlerken kendi hayatımı kaçırıyor muydum?

Sonu olan bir yolculukta aynı otobüsteki yolcuların biri ayaktayken diğeri oturuyor da ayakta giden hep ayakta mı tamamlıyor yolculuğu?...

Aslında hayatta herkes avantaj ve dezavantajlara sahiptir, birinin avantajı diğerinin dezavantajı olabilir. Bunu bilmeyen insan hep kendi dezavantaj zannettiklerine odaklanıp, sürekli şikayet eder.

“Onun arabası var da benim neden yok?” Oysa onun arabası var, komşusu yok, onun çocukları ona faydalı benimki değil…

  Ama senin de eşin etrafında dört dönüyor… Onun konuşması güzel senin de gülüşün… Aslında insan elindeki avantajları görmek isterse işte o zaman mutluluk ona kucak açıyor. O zaman sahip olduğu hayattan keyif almaya ve yaşadığı hayatın tadını varmaya başlayacaktır...

 

İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…

Eylemleri de bu isteği kovalar...

Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir.

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.