HAYATA YETİŞTİRMEK
Rengârenk çiçekler, arıların vızıltısı, baharın mis kokusu hayata yeniden doğmak gibiydi. Artık bahar kendini iyice göstermeye başlamıştı. Doğanın her seferinde ahenkle yeniden canlanması hayranlık vericiydi. Ilık esen bahar rüzgarına karşı kahvesini yudumlarken, Derya “Keşke biz de böyle uyumlu olabilsek” diyerek iç geçirdi.
Derya bir okulda öğretmenlik yapıyordu. Mesleğe adım atalı 12 yılı geçmişti ve bu çalıştığı üçüncü okuldu. Dolayısıyla pek çok öğrenci ve meslektaşını uzun uzun gözlemleme imkânı olmuştu. Fark ettiği önemli şeylerden biri de öğretmenlerin yaşadığı ortak problemdi.
Öğretmenler ders esnasında otorite kurmakta zorlanıyordu. Hâlbuki çok zaman önce değil, kendi çocukluğunda öğretmen demek otorite demekti. Ebeveynler evladının yetişmesi için öğretmeni önemli bir vesile görürdü. Şimdilerde ise tam aksine otorite eksikliği sebebiyle hem ders verimli geçmiyor hem de öğretmen yoruluyor. Çiçeği burnunda öğretmenler ise sınıfta sessizliği sağlamakta daha da zorlanıyor, sesini yükseltmek zorunda kalıyor. Bir süre sonra bu yöntem de işe yaramayınca “Bak böyle devam edersen kanaat notunu düşük vereceğim!” diyerek motive etmeye çalışıyor. Bu yöntemler bazı öğrencilerde işe yararken bazılarında işe yaramıyor.
Derya ilk çalıştığı okulda, kendinden yaşça büyük, deneyimli bir meslektaşı olan Ahmet ile sohbetler ederdi. Öğrencileri motive etmekte problem yaşadığını, kendisini dinlemediklerini anlatmıştı. Ahmet Hoca “Bak hocam, öğrencilerin de kendilerine göre bir mizacı, davranış stilleri var. Bazıları ceza ile motive olurken bazıları da ödülle motive oluyor. Sınıf içerisinde kimi öğrenci en önde oturmak isterken, kimi arkalarda dersi dinlemek istiyor. Kimisi de konuşmayı seviyor. Biz ise otorite kurmak için onları baskılamaya çalışıyoruz. Bazen bir yöntem belirleyip her insanda işe yarayacağını düşünüyoruz ama öyle olmuyor. Otorite kurabilmemiz için öncelikle onları iyi tanıyıp doğru iletişim kurmalıyız. Biz onlarla iyi ilişkiler kurarsak dezavantaj gördüğümüz kısımlarını avantaja çevirebiliriz." diyerek nasihat etmişti. Bütün anlatılanlar Derya'nın öğrencilerindeki farkı gözünün önüne getirdi. Adeta çalıştığı on iki yıl film şeridi gibi zihninde canlanmıştı. Derya, Ahmet öğretmeni dinlerken hiç de bu yönden bakmadığını fark etti. “Nasıl da düşünememişim? İnsanların birbirinden farklı olduğunu biliyordum ama hiç öğrencilere ulaşmak, onları yetiştirmek için bunu düşünmeye ihtiyacım olduğu aklıma gelmemişti. Aslında bu bizim temel problemimiz. Oysaki insanlara karşı hoşgörülü ve yapıcı olmanın yolu onları tanımaktan geçer.” diye içinden geçirdi.
İnsanı hayata yetiştirmek için
öncelikle onun kim olduğunu, güçlü ve zayıf yanlarını bilmek gerekir.
Gücünü nasıl ve nerede kullanacağını bilmeyen insan dönüşmekle ilgili bir istek
duymaz. Fakat o insanın kim olduğunu bilip ona otorite olan kişi dönüşümüne yön
verebilecektir. Böylece
ilişkilerde
davranışlarımızı bu donanıma göre belirler, doğru tepkiler verirsek hem onlara faydalı
olur hem de kendi işimizi kolaylaştırmış oluruz. Öyle olur ki
doğaçlama yapmayan doğa gibi, her bahar yeniden yetiştirdiklerimizin
ilerleyişine şahit oluruz…
Milyarlarca insan
içinde, ‘bir’ kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını, o
‘bir’ kişiye sorun!
"Deneyimsel
Tasarım Öğretisi" insanın
gerçek amacını amaç edinmiştir.
Doğru karar alabilmek,
doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince
yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile
başlayan, "İlişkilerde
Ustalık" ve "Başarı
Psikolojisi" ile devam eden
programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı
olmalarına katkı sağlar.
"Gücünü nasıl ve nerede kullanacağını bilmeyen insan dönüşmekle ilgili bir istek duymaz. Fakat o insanın kim olduğunu bilip ona otorite olan kişi dönüşümüne yön verebilecektir." Bir strateji insanı iletişimde uygulasa nerelere götürür yeterli uygulasin hayatına alsın insan...kaleminize saglik
YanıtlaSilEvet maalesef bir çok eğitmen çocuklardaki farkların farkında olmadığı için ailelerde çocuklarda sıkıntı çekiyor. Eğitmek için önce iyi tanımak gerekiyor.
YanıtlaSilotorite sağlamak için peki nasıl öğreneceğiz ? Kim Kimdir eğitimi her öğretmenin gittiğinde aynı derya öğretmen gibi hiç böyle düşünmemiştim diyeceği bir eğitim ☺️
YanıtlaSilEvde her istediği yapılan çocuk okula geldiğinde neler oluyor? Her biri ayrı ayrı her oynadığı oyunda birinci olmak, her maçı kazanmak, hep gözde olmak, hep doğru bilmiş olmak istiyor. En iyi kıyafet, en iyi ayakkabı, en iyi espri, en iyi oyuncak hep onda olmalı… bu çocuklara hayatın bir dengesi olduğunu ve hep kazanamayacağını öğreten yere okul diyoruz. Biraz büyüyünce de hayat okulu diyoruz:)
YanıtlaSilİnsanı hayata yetiştirmek için öncelikle onun kim olduğunu, güçlü ve zayıf yanlarını bilmek gerekir.
YanıtlaSilBir insanı yetiştirebilmek, ona faydalı olabilmek çok kıymetli. Önce onu tanımak, ona göre ilişki kurmak gerekir. Elinize sağlık.
YanıtlaSil"İnsanı hayata yetiştirmek için öncelikle onun kim olduğunu bilmek gerekir" Kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilAna konu ana problem hayatlarımız da
YanıtlaSilher öğrencinin farklı öğrenme biçimi var derken kim kimdir eğitiminden sonra bu kadar geniş çaplı farklılık düşünememişiz iyi ki gelmişim
YanıtlaSilİnsan bu hayatta donanımlı olursa ilişkileri sağlıklı olur.
YanıtlaSil"Gücünü nasıl ve nerede kullanacağını bilmeyen insan dönüşmekle ilgili bir istek duymaz. Fakat o insanın kim olduğunu bilip ona otorite olan kişi dönüşümüne yön verebilecektir."
YanıtlaSilİnsanın kendini ve başkalarını tanınmasının önemi...
Çoğu problemlerimizin temelinde birbirimizi tanımadığımız gerçeği yatmıyor mu zaten..
YanıtlaSil....öyle ise " Kim Kimdir ?"
YanıtlaSilKaleminize sağlık… hayatı doğaçlama olarak değil de farkında ve iyi olarak yaşamak ne kadar kıymetli… Bunu bize gösterdiğiniz için çok teşekkürler…
YanıtlaSil