Bir Star Kolay Yetişmiyor

Bir Star Kolay Yetişmiyor

Ayşe televizyonda, gizlenmede usta canlıları anlatan bir belgesel seyrediyordu. Nasıl da bulunduğu dala benziyordu dal böceği. Bir diğeri çoban aldatan kuşuydu, o kadar marifetliydi ki kuş gözlemcileri onu çok nadiren görüntüleyebiliyordu. Hareket etmese, varlığı hayatta anlaşılmazdı. Tıpkı bukalemunun da bulunduğu her yere uyum sağlaması gibi. Bu durum onların tehlikelerden korunması ve varlıklarını devam ettirmeleri için uyguladıkları bir stratejiydi. Doğada birçok canlıdan varlığını gizlemenin hayatta kalmaya bir vesile olduğunu öğrendi. İşin ilginç tarafı en güzel gizlenenler en peşine düşülen, en merak edilen aktörleriydi belgesellerin.

Belgeseli izlerken birden düşüncelere daldı. Peki insanoğlu nasıl davranıyor?  İşyerindeki Selin geldi aklına. Üç yıl olmuştu işe başlayalı. Hep farklı olduğunu düşünür, bunu da etrafına davranışlarıyla yansıtırdı. Ortama girdiğinde bir şekilde konuyu hep kendine getirir ve hep kendinden konuşulsun isterdi. ‘’O da bir şey mi...’’ ile başlayan konuşmalarının sonu gelmezdi. Onun yaptığı iş bambaşkaydı. Hazırladığı proje gibisi yoktu. Reddedilmeyi asla kabul edemezdi. Çünkü o başkaydı. Onun sahip olduğu her şey başkaydı. Evi, arabası, eşi, çocuğu da başkaydı. Okulda çocuğunun bir kavgada adı geçtiğinde müdürün çocuğuyla ilgili söylediklerine bile tahammül edememiş, benim çocuğum yapmaz demişti. Var olma çabası bu kadar yüksekken insan eksiklerini nasıl kabul ederdi?

Bir İnsan Neden Farklı Olmak İster?

Her insanda beğenilme, kabul görme isteği vardır. İnsan bu isteğinde aşırılaştığında bulunduğu her ortamda kendini göstermek ister.  Kör olduğu şey ise bu hale geldiğinde kimsenin onunla aynı ortamda olmak istememesidir.

Selin’in bitmek bilmeyen, kendini öven konuşmalarından insanlar rahatsız oluyorlardı. Bir yere gidilecekse çağırmak istemiyorlardı. Kendi öykülerini anlatmaktan, başkalarının konuşmasına fırsat vermiyordu. Geçen gün kafede kızlar buluşmasında varsa yoksa eşinin ona aldığı kolyeydi muhabbet. Eşinin onu ne kadar sevdiğinden, çok mutlu evliliklerinin olduğundan bahsetti durdu. Ön planda olmaya çalıştıkça arkadaşları onunla birlikte olmak istemiyordu.

Bir gün işyerine kırmızı gözlerle geldi. Kim sorduysa üstünü kapattı. Belli ki bir derdi vardı ama anlatmak istemiyordu. İşyerinde tek anlaştığı kişi Ayşe kalmıştı. Etrafındakiler teker teker onu yalnız bırakmışlardı Ayşe biraz üstelediğinde ağzından dökülüverdi cümleler... Eşiyle sorunları vardı. İlgisizliği, sorumsuzluğu artık son raddeye gelmişti. ‘’Ama çok iyiyiz demiştin…’’ diye şaşkınlığını dile getirdi Ayşe. Ona hediyeler alan, sevgi sözcükleri kullanan eşi değil miydi? “Sen değil miydin geçen gün hediye ettiği kolyeyi ballandırarak anlatan?” ‘’O kolyeyi ben aldım, kendi paramla…” Ayşe hayrete düşerek insanın nasıl da doğadaki diğer canlılardan farklı olduğunu düşünmüştü. Onlar somut varlıklarını marifetlenmek için gizli tutarken, neredeyse bulundukları dalda yok olurken, insanoğlu ise olmayanı bile var göstermeye çalışacak hale gelebiliyordu.

Oysa doğanın değişmez kanunları bizim için de geçerli değil midir? Biz de bu dünyanın bir parçasıysak onlar gibi gizlendikçe daha aranan olmaz mıyız? Fotoğraf karelerinde dahi en fazla kadraja alınmak istenen çoban aldatan kuşu misali… Belgeselin starı olmanın sırrı zannettiğimiz gibi önde olmak, kendimizi bıktırırcasına anmak değil de yaptıkları konuşulan ama kendisi ortalarda olmayanlardan olmakmış meğer…

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Neden,
Sıradışı bir ilmin,
Sıradışı keyiflerin,
Sıradışı ortamın,
Sıradışı ilişkin,
Ya da sıradışı ilişkilerin olsun ki?
Neden seninle ilişki kursunlar, sana değer versinler?
Sıradan bedeller ödemede inatçı bir insanın, neden sıradışı bir yaşamı olsun ki?