Gerçeğe Gözünü Açmak...

 Gerçeğe Gözünü Açmak...

Ali güneşli bir havada etrafı ağaçlarla ve rengarenk çiçeklerle dolu bir  yolda babasıyla yürüyordu. Her nefes aldığında çiçek kokularını içine çekiyordu. Güzel kokularla birlikte yüreğindeki huzur artıyordu. Çok mutluydu. Uzaktan bir ses geliyordu bu mutluluğu bozmak içindi sanki. Saatin zil sesiyle uyandı. 
Gerçekliğine… Bu rüya bitmeseydi ne güzel olurdu. uyandıktan birkaç dakika sonra sanki omuzlarında tonlarca  yük vardı. Taşıyamıyordu…16 yaşındaydı.
Her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu anlayacak kadar deneyimi olmamış ve ona kimse söylememişti. Babasını üç ay önce kalp kriziyle kaybetmişti. Annesi ve kardeşleriyle bu gerçeği kabullenememişlerdi. Baba kaybına mı alışmalıydı? yoksa hayatın sorumlulukları ile baş başa kalmanın getirdiği sorumluluğa mı?  


Kısacık hayatında  babasının çözdüğünün  farkında olmadığı ne kadar çok problem vardı. Hayatın  sadece matematik dersinden kötü not almak olduğunu zannederken şu anda gerçekle yüz yüzeydi. Oysa havuz problemleri çözmek değilmiş hayat. Havuzun nerede olduğunu bulmak ve suda  boğulmadan suyun üzerinde kalmanın nasıl olduğunu öğrenmekmiş. Geriye baktığında elinde olan pek bir şey yoktu, hatırlamıyordu. Çünkü  her problemin de babasına gider oda çözüm bulurdu. şimdi dünya üstüne geliyordu ne yapacaktı, en çok ihtiyacı olduğu zamanda babası yoktu.

Üniversite hayallerim nasıl olacak? 

Babası "İstediğin özel üniversiteye gönderirim." diyordu. Şimdi ne olacaktı? "Üniversiteden önce ekmek parası nasıl kazanılacak, babasından kalan borçlar nasıl ödenecek" soruları vardı. Ancak kabul etmek istemiyor sürekli babasının ölümüne isyan ediyordu. Annesinin üzüntüsünü hafifletmek yerine daha çok üzüyordu. Oysa annesinin  de desteğe  ihtiyacı vardı. Gözü görüyor, kulağı  duyuyordu ancak zihni bir türlü kabul etmiyordu. Bir kabul etseydi olanları... problemlerini de çözümünü de görecekti. 

Taşıma suyla değirmen döner mi?

Yakınlarının acıma ile bakmaları onun zaman zaman rahatsız etse de zaman zaman da destek olduklarında hoşuna  da  gitmiyor değildi. Ancak babası "taşıma suyla değirmen dönmez" derdi  Annesinin "okul harçlıkları için iş bulmalısın" cümlesi kafasında sürekli tekrar ediyordu. "İş mi,  ne işi, ben mi çalışacağım, derslerimle baş edemezken ne iş yapabilirim ki?" düşünceleri içindeyken aklına arkadaşı Ada geldi. İki yıl önce babası ölmüş hem okula gidiyor hem de çalışıyordu. Her zaman ona nasıl aynı anda ikisini birden yapabiliyorsun, derdi. İşte şimdi aynı durumdaydı onun deneyimlerinden faydalanabilirim, diye aklından geçirdi.

                    Yaşadığı problemi daha önce yaşayan var, yeter ki insan kimde hangi probleminin çözümünün olduğunu görebilsin ve deneyim transferi yapabilsin.

Okula gittiğinde Ada'nın yanına koştu. Ada “başın sağ olsun arkadaşım. Haberlerini aldım. Çok üzgünüm." dedi. Ali, "Babam rüyalarımdan çıkmıyor hep uyumak istiyorum. Nasıl ilerleyeceğimi bilmiyorum." dedi.
Ada, "İçinde bulunduğun durumu anlıyorum. Gel sana nereden başlaman gerektiğini anlatayım." dedi ve deneyimlerini aktardı. Ne çok problem çözmüştü, dersleri de diğer arkadaşlarından daha iyiydi. Ada anlatmıştı fakat Ali’nin kafasında binlerce soru vardı... Nasıl başa çıkacaktı? 
Ali, "Anlıyorum Ada ancak içimde hareket etmeme engel olan bir el var sanki. Her şey çok zor geliyor." dedi. 
Ada, "Bak Ali zorluk dediğimiz her şey bizi daha iyi hale getirmek içindir. Annenin ve kardeşlerinin de sana ihtiyacı var. İyileşmek durumundayız. Daha iyi olmak istiyorsan sadece yapmaya niyet ettiğini doğru seç ve vazgeçme. Yoksa ömrün boyunca başarı ve mutluluğu iki saniyelik rüyanda mı görmek istiyorsun? Gözümüzü açtığımızda gördüğümüz gerçek hayatımızda mı?"




Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın dününden daha iyi olmasını hedefleyen bir 

bilgi teknolojisidir.

    İnsanın nasılsın sorusuna standart cevabıdır; "Nasıl olsun aynı." Hayat aslında sandığımızın aksine, dinamiktir ve insan bu dinamikte hep hareket halindedir. Ya ilerleriz ya da gerileriz... İleri gitmekse niyet, beni ileriye taşıyacak bilgilere ihtiyacım var. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanı dününden daha iyi yapacak gerçek bilgiler verir. 

İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…
Yani kendi gerçeğini… 
Oysa hak etmek, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?
Yani aramak yerine gerçeği, onu dönüştürmek…

YAHYA HAMURCU






Yorumlar

  1. Baba çözmüyorsa anne çözmeli. Bilgisizliğin sonucu hep çocuklar eziyet görüyor. Deneme tahatası gibi…. Güzel bir eksiği hatırlatınız

    YanıtlaSil
  2. Hayatın her alanında gerçekleri görmemizi sağlayan Deneyimsel Tasarım Öğretisine teşekkür ederiz.
    İnşALLAH uygulayabiliriz.

    YanıtlaSil
  3. Daha iyi olmak istiyorsan sadece yapmaya niyet ettiğini doğru seç ve vazgeçme.ne kadar güzel bir cümle

    YanıtlaSil
  4. Arkadaş mı gerçek dost mu nasıl anlarım diyenlere bir ölçü: gerçek dost doğruyu/gerçeği söyler ve bunu da güzel bir şekilde yapar. Bir gün mutlaka gerçeklerden biriyle yüzleşeceğiz. Umarız gerçeklerden kaçmadan yaşamayı öğrenebiliriz. Aniden karşımıza çıkmadan önce arayan biz oluruz doğruyu/gerçeği…

    YanıtlaSil
  5. “Zorluk dediğimiz herşey bizi daha iyi hale getirmek içindir” demişsiniz. Ne kadar doğru. Bunun farkında olup yaşantımızdaki zorlukların üstesinden gelebilmek çok daha kolay göründü 👍🌺

    YanıtlaSil
  6. Yapmaya niyet ettiğimiz şeyi doğru seçmek gerçekten çok kıymetli, yanlış seçimlerle kendimize hayatı zorlaştırabiliyoruz. Çok faydalı bir yazı olmuş, teşekkür ederiz :)

    YanıtlaSil
  7. Gercegi gorebilmek dileğiyle 🩷

    YanıtlaSil
  8. Gözümüzü açtığımız gerçek hayatta mutlu ve başarılı olmamız gerekiyor ama şu an da biz de dahil, tüm çocuklarımız ve gençlerimiz sanal dünyada sanal mutluluklar ile ânı geçiştirmeye çalışıyoruz. Ânları acısıyla tatlısıyla gerçekten yaşamadan nasıl iyi anılar bırakabiliriz ki?

    YanıtlaSil
  9. Baba ve annenin aslında ortak evet leri ve ortak hayır ları olması gerekiyor..

    YanıtlaSil
  10. Taşıma suyla değirmen dönmüyor... teşekkür ederiz bu yazı için

    YanıtlaSil
  11. İnşALLAH Gerçekleri öğrenip doğru davranışları uygulayabiliriz

    YanıtlaSil
  12. Yaşadığı problemi daha önce yaşayan var, yeter ki insan kimde hangi probleminin çözümünün olduğunu görebilsin ve deneyim transferi yapabilsin.

    YanıtlaSil
  13. Her zorun ardında kolaylık vardır. Yeter ki o zor olan şeyi kabul edelim

    YanıtlaSil
  14. "Daha iyi olmak istiyorsan sadece yapmaya niyet ettiğini doğru seç ve vazgeçme." Her şeyi özetledi...

    YanıtlaSil
  15. "Daha iyi olmak istiyorsan sadece yapmaya niyet ettiğini doğru seç ve vazgeçme." Her şeyi özetledi...

    YanıtlaSil
  16. ne güzel bir anlatım: )

    YanıtlaSil
  17. Deneyim transferi yapmak insanı güçlendirir

    YanıtlaSil
  18. Yaşadığı problemi daha önce yaşayan var, yeter ki insan kimde hangi probleminin çözümünün olduğunu görebilsin ve deneyim transferi yapabilsin. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder